Page 363 - Risale-i Nur - Sözler
P. 363
Yirmibeşinci Söz
Mu’cizat-ı Kur'aniye Risalesi
Elde Kur'an Gibi Bir Mu’cize-i Bâki Varken, Başka Bürhan
Aramak Aklıma Zaid Görünür.
Elde Kur'an Gibi Bir Bürhan-ı Hakikat Varken, Münkirleri İlzam
İçin Gönlüme Sıklet Mi Gelir?
İHTAR
(Şu Söz'ün başında Beş Şu'leyi yazmak niyet ettik. Fakat Birinci Şu'le'nin
âhirlerinde eski hurufatla tab'etmek için gayet sür'atle yazmağa mecbur olduk.
Hattâ bazı gün yirmi-otuz sahifeyi iki-üç saat içinde yazıyorduk. Onun için üç
Şu'leyi ihtisaren, icmalen yazarak iki Şu'leyi de şimdilik terkettik. Bana aid
kusurlar ve noksaniyetler ve işkal ve hatalara nazar-ı insaf ve müsamaha ile
bakmalarını İhvanlarımızdan bekleriz.)
Bu Mu’cizat-ı Kur'aniye Risalesindeki ekser Âyetlerin herbiri, ya mülhidler
tarafından medar-ı tenkid olmuş veya ehl-i fen tarafından itiraza uğramış veya
cinnî ve insî şeytanların vesvese ve şübhelerine maruz olmuş Âyetlerdir. İşte
bu "Yirmibeşinci Söz" öyle bir tarzda o Âyetlerin Hakikatlarını ve Nüktelerini
beyan etmiş ki, ehl-i ilhad ve fennin kusur zannettikleri noktalar İ'cazın
Lemaatı ve Belâgat-ı Kur'aniyenin Kemâlâtının menşe'leri olduğu, ilmî
kaideleriyle isbat edilmiş. Bulantı vermemek için onların şübheleri
zikredilmeden cevab-ı kat'î verilmiş.
ادا َ تو ا َ ل َ اب َ ِ جْلا َ َ و َ َ ڬ ى َ ۪رجت َ َ سمش اَ ل َّ َ و gibi. Yalnız Yirminci Söz'ün Birinci
ْ
ن ْ
ْ ً
Makamı'nda üç-dört Âyette şübheleri söylenmiş. Hem bu Mu’cizat-ı Kur'aniye
Risalesi gerçi gayet muhtasar ve acele yazılmış ise de, fakat İlm-i Belâgat ve
Ulûm-u Arabiye noktasında, Âlimlere hayret verecek derecede âlimane ve
derin ve kuvvetli bir tarzda beyan edilmiş. Gerçi her bahsini her Ehl-i Dikkat
tam anlamaz, istifade etmez. Fakat o bahçede herkesin ehemmiyetli hissesi
var. Pek acele ve müşevveş haletler içinde Te'lif edildiğinden ifade ve
ibaresinde kusur var olmasıyla beraber İlim noktasında çok ehemmiyetli
mes'elelerin Hakikatını beyan etmiş...
Said Nursî