Page 136 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 136

138                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          Ehl-i Hakikat nazarında daha ehemmiyetli ve Risale-i Nur'un Erkânından
          bir Kardeşimiz, bu yeni Mektubu, haddimden yüz derece ziyade ihtiram
          verip  o  gibi  ihanetleri  hiçe  indirerek  yazmış.  Hem  Şakirdlerin  Erkân-ı
          Mühimmesinden dört zât, aynı mes'eleye iştirak edip imza basmışlar. Ben
          de  bu  garib  Tevafukun  hatırı  için,  mesleğime  muhalif  olan  senakârane
          Mektubu  kabul  edip  ta'dil  ederek  Lâhika'ya  geçirdim  ve  size  de
          müsveddesini gönderdim.

                 İkinci  Tevafuk:  Ben  gece  “Asâ-yı  Musa  Risalesi”ni  yazanları
          düşündüm ve yeni Mektublarda o noktada bahis aradım. Bu ağır kışta ve
          arasıra bana münafıkların ilişmeleri, bunlara fütur vermek ihtimali var. Bu
          yazıcılara  bir  kamçı-yı  teşvik  lâzım.  Nasılki  Hasan  Feyzi  ve  Halil
          İbrahim'in  edibane  iki  tarifnameleri  çokları  yazıya  teşvik  ile  sevkettiler
          diye bir teşvik vesilesini aradım; birden, sabahta benim ölümümü mevzu
          yapan ve Şakirdleri korkutan ve sa'yde ve yazıda acele etmelerine medar o
          Mektubu  aldım,  dedim:  İbrahim  Halil'in  Sadakatı,  Keramet  derecesine
          çıkmış.

                 Sâniyen: Feyzi ve Emin'in Mektubu, benim çok endişelerimi izale
          etti. Evet bu iki Kardeşimizin Sadakatları ve Hizmetleri ve Risale-i Nur'a
          Sahabetlerinin  çok  ehemmiyeti  var.  Ve  hapishanede  dokuz  ayda,  dokuz
          sene kadar kıymetdar Hizmet eden Hilmi ve Sadık ve İhsan ve Beşkardeş
          namında Risale-i Nur'a Kalemiyle çok Hizmet eden ihtiyar Tahsin gibi ve
          Feyzi ve Emin'in Mektubunda işaret edilen umum o civarda çok alâkadar
          olduğum  Kardeşlerimin  Hizmet-i  Nuriyede  devamları,  beni  sürurla
          ağlattırdı.  Fakat  öz  Kardeşim  Abdülmecid,  beni  çok  merak  ediyor;
          görüşemediğim buranın müftüsünden, halimi anlamağa çalışıyor. Bundan
          sonra  Feyzi  ve  Emin'in  üçüncüsü  Abdülmecid  olsun.  Safranbolu  Kahra-
          manlarından aldıkları lüzumlu Mektubları ona da göndersinler.

                 Hem  benim  tarafımdan  ona  yazsınlar  ki:  Eski  Said'in  birinci
          talebesi bulunduğun gibi, Yeni Said'in dahi Hulusi ile beraber yine birinci
          safta Talebelerisiniz.

                 Hem benim hakkımda musibet ve fena haberleri aldığı vakit,
          merhum pederim Mirza (R.H.) gibi olsun, merhume vâlidem Nuriye
          (R.H.)  gibi  olmasın.  Çünki  eski  zamanda,  dağdağalı  hayatımda
          hakkımda acib havadisler peder ve vâlideme ihbar ediliyordu. "Sizin
          oğlunuz  öldü  veya  vuruldu  veya  hapse  girdi"  gibi  fena  haberleri

          babam işittikçe, keyifleniyordu, gülüyordu. Derdi:   للّا  ء َّٓ اش ام.. oğlum,
                                                             ُ  َ ٰ  َ َ
          yine    bir     ehemmiyetli      iş ,      bir      Kahramanlık      göstermiştir
   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141