Page 140 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 140
142 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Kardeşlerim!
Siz müteessir olmayınız.. hem merak etmeyiniz. Yalnız, Dua ile
bana yardım ediniz. Çünki birkaç gündür sol kolum çok ağrıyor, gece
rahatsız ediyor. Kimseyi yanıma bırakmadığımdan, oda içindeki zarurî
işlerimi zahmetle yapabilirim. Zannederim eskiden beri bende bulunan
kulunç illetinin bir şubesidir ki; buranın mizacıma çok dokunan maddî
havası ve kışı, o insafsızların evhamı, tazyikatları ve manevî kışı,
damarıma dokunur. Âdeta bir yarım nüzul isabeti gibi ızdırab çektim.
ِ ِ
Fakat دمحْلا للّ sizin makbul Dualarınız, o tehlikeyi de hafif bir surete
ٰ
ْ َ
çevirdi. İnşâallah o suret de geçer; çok sevablı faidesi, yerinde kalır.
Kardeşlerim! Salahaddin'in yazısına göre, o havalide dahi Asâ-
yı Musa Mecmuası çok faaliyettedir, Fütuhat yapıyor. Demek o tarafta
ِ ِ
o çok ehemmiyetli Vazife-i Nuriyeyi yapıyor. Yüzbin للّ دمحْلَا,
ٰ
ُ ْ َ
yazanlara da yüz للّا َ ٰ ء َّٓ اش ام, للّا َكراب!...
ُ ٰ
َ َ
َ َ
ُ
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Evvelâ: Hadsiz şükür olsun ki; Isparta, tam bir Medreset-üz
Zehra ve Câmi-ül Ezher olacağını ve olmaya başladığını, Kahraman
Talebelerinin bu ağır şerait altında sarsılmadan faaliyetleri isbat ediyor.
Diyanetçe ve Kur'an ve Risale-i Nur'a müştakane çalışmaları, hattâ
Aliköyü'nde, Ali'lerin gayretiyle çok çocukların talebeliğe girmeleri ve
diğer bir köyün umum gençleri gecede Kur'ana çalışmaları ve Câmiler
Cemaatle dolmaları, Nur Şakirdlerinin çektikleri bütün sıkıntıları hiçe
indiriyor.
Sâniyen: Fevkalâde Sadakat ve alâka taşıyan Halil İbrahim'in
bu dördüncü şehnamesi, benim Nur'a hâdimliğim noktasında haddimin
pek fevkindeki tarifnamesi gerçi çok güzeldir; fakat Risale-i Nur'dan
ziyade benim şahsıma baktığı cihetiyle, şimdilik size göndermedim,
ta'dilden sonra gönderilecek. Hem ona, hem onun rüfekalarına bilhassa
Selâm ederiz.
Sâlisen: Siz bana karşı sû'-i kasdlara merak etmeyiniz.. belki bir
cihette memnun olunuz ki; Risale-i Nur ve Şakirdleri yerinde, benim
cüz'î ve Vazifesi bitmiş olan şahsıma hücum ediyorlar, tazib ederler.
Bugünlerde buranın büyük memurları, çekinmeyerek bazılara demiş:
"Said'in vücudu ortadan kalkmalı" hâdisesi var.