Page 145 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 145
EMİRDAĞ LÂHİKASI-I 147
Diğeri: Ve en kuvvetli ve Hakkalyakîn derecesinde Vicdanî ve
hissî, bir derece şuhudî olan Hakikat-ı İnsaniye haritasını ve enaniyet-i
beşeriye fihristesini ve mahiyet-i nefsiyesini mütalaa ile, İmanın
şübhesiz ve vesvesesiz mertebesine çıkmaktır ki; Sırr-ı Akrebiyete ve
Veraset-i Nübüvvete bakar. Ve enfüsî Tefekkür-ü İmanî Hakikatının bir
parçası, “Otuzuncu Söz”ün ve “ene” ve “enaniyet”te ve “Otuzüçüncü
Mektub”un “Hayat Penceresinde” ve “İnsan Penceresinde” ve bazı
parçaları da sair Ecza-yı Nuriyede bir derece beyan edilmiş.
Bunu hem “Lâhika”ya, hem “Sikke-i Gaybiye”ye, hem
“Hülâsa”nın âhirine yazılsın.
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Halimin müsaadesizliği için müteaddid Mektublarınıza bir tek
perişan Mektubumla cevab verdiğimden gücenmeyiniz.
Evvelâ: Gizli düşmanlarımız hükûmetin ehemmiyetli ve birkaç
Vazifedarlarını elde edip beni tazyikatla, Menemen ve Şeyh Said
hâdisesi gibi bir hâdise çıkarmak için bütün kuvvetiyle en hassas
damarlarıma dokunduracak tarzda her desiseyi istimal ettiler. Gördüler
ki Eski Said yok, yenisi ise her şeye tahammül ediyor, o plânı sair sû'-i
kasdlere ezcümle zehir vermeye tebdil ettiler. Hıfz-ı İlahî onu da akîm
bıraktı. Şimdi o münafıklar resmen hükûmetin nüfuzunu, benden
halkları ürkütmek ve vazgeçirmek için burada dehşetli bir propaganda
ile istimal ediyorlar. Fakat siz hiç telaş etmeyiniz. İnayet-i Rabbaniye
devam eder. Gittikçe Fütuhat-ı Nuriye tevessü' ediyor.
Sâniyen: Bu defa Hasan Feyzi'nin ve bir hafta evvel Halil
İbrahim'in şahsıma karşı fevkalâde hüsn-ü zan ile mersiyeleri ve
samimî ve hazîn vedanameleri, az ta'dil ile üç sebeb için kabul edildi:
Birincisi: Onlar, şahsıma değil, belki Kur'an ve İmana ve
Nurlara Hâdimliğim ve o Vazife-i Kudsiyeye bakıp yazmışlar.
İkincisi: Onların ve onlar temsil ettikleri o civardaki hâlis
Kardeşlerimizin ve haddimin çok fevkindeki tarifatlarını, bir nevi
samimî Dua ve Ulvî bir tefe'ül ve yüksek bir arzu-yu hayır ve
istidadlarının ve İtikadlarının ve Nurlara pek ciddî alâkalarının bir
in'ikası olmasıdır.