Page 147 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 147

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       149


           o  Ruh  omuza  çeker,  tahammül  eder  ve  şâkirane  sabreder  diye  size
           kat'iyyen haber veriyorum. Fakat madem acz ve za'fım ve teessüratım
           çok  ziyadedir;  Has  Kardeşlerim  beni  medihlerle  yüklerimi
           ağırlaştırmağa bedel, Dualarıyla ve Şefkatleriyle ve Himmetleriyle ve
           acımalarıyla  yardım  edip,  yükümü  hafifleştirmek  lâzımdır.  İnayet-i
           Rabbaniyenin bir Cilvesidir ki; bu şiddetli merdümgirizlik hastalığıyla,
           zalimlerin tecrid-i  mutlaklarını hiçe indiriyor.. beni  tazib  etmiyor, bir
           cihette memnun ediyor.
                                           *  * *
                  Aziz,  Sıddık,  Kardeşlerim,  Bu  Dehşetli  Asırda  Mükemmel
           Tesellilerim ve Vârislerim!

                  Sizin  fevkalâde  sa'y  ü  gayretiniz  Isparta  ve  civarını  bir  geniş
           Medreset-üz Zehra'ya ve bir Câmi-ül Ezher'e çevirdiğine bir delil de, bu
           defa  matbaacıları  da  hayrette  bırakan  yazdıklarınız  “Asâ-yı  Musa
           Mecmuası”ndan yirmiden ziyade mükemmel Tevafuklu nüshalarını bu
           yarım  Ümmi  Kardeşinize  göndermenizdir.  Cenab-ı  Erhamürrâhimîn
           sizlere,  yazanlara  ve  yardım  edenlere  herbir  Harfine  mukabil  bin
           Rahmet  eylesin ve binler Meyve-i Cennet ihsan etsin ve yüzer Hasenat
                                                     ِ
                                                ِ
                                           ِ
           Defter-i A'malinizde yazdırsın,  يمَّٓا   يمَّٓا   يمَّٓا !
                                         َ
                                              َ
                                                   َ
                  Ben onlara baktım, Kalbime geldi ki: Bu Kahramanların şimdi
           de bir mükâfatları yok mu?

                  Birden  ihtar  edildi  ki:  Onlar,  bu  mecmuayı  yazmakla
           feylesofları susturan, İmana getiren kuvvetli bir Ders-i İmanîyi en
           evvel  kendi  kendine  tam  okuyorlar,  manevî  bir  hazine  kazanı-
           yorlar.  Hem  onların  nüshaları,  pek  çokların  İmanlarını  kurtaracaklar
           veya İmana gelecekler. Bir Hadîste vardır ki: "Bir tek adam seninle
           İmana gelse, sahra dolusu kırmızı koyundan daha hayırlıdır." Hem
           onlar,  bu  Mübarek  Kalemleriyle,  eski  zamanda  İslâmiyet'in  büyük
           Mücahid Kahramanlarının Kılınçlarının Kudsî Hizmetlerini görüyorlar.
           Elbette istikbal, onları ve Nurcuları çok alkışlayacak.

                  Sâniyen:  “Asâ-yı  Musa  Mecmuası”nın  başında,  bu  gelen  ve
           çizgi  ile işaret  edilen fıkra  yazılsa münasibdir.  İsteyen, bu  Mektubun
           başındaki kısmını da beraber yazabilir.

                  “İmam-ı  Ali”  Radıyallahü  Anh  "Celcelutiye"sinde  pek
           kuvvetli ve sarahata yakın bir tarzda Risale-i Nur'dan ve ehemmiyetli
           Risalelerinden  aynı  numara  ile  haber  verdiğini,  “Yirmisekizinci
           Lem'a”
   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152