Page 148 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 148
150 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ile “Sekizinci Şua” tam isbat etmişler. “İmam-ı Ali” Radıyallahü Anh,
Risale - i Nur'un en son Risalesini “ Celcelutiye ” de
ِ
ِ
تَل جنا تمْلُّظلا هب سوم اصع مسا و fıkrasıyla haber veriyor. Biz
َ َ ُ
َ
ْ
َ ْ ُ َ
ٰ ُ
ْ
bir-iki sene evvel “Âyet-ül Kübra”yı en son zannetmiştik. Halbuki
şimdi altmışdörtte Te'lifçe Risale-i Nur'un tamam olması ve bu Cümle-i
Aleviyenin mealini, yani karanlığı dağıtacak, Asâ-yı Musa (A.S.)
gibi ışık verecek, sihirleri ibtal edecek bir Risaleden haber vermesi;
ve bu mecmuanın "Meyve" kısmı bir müdafaa hükmüne geçip
başımıza çöken dehşetli, zulümlü zulmetleri dağıttığı gibi;
"Hüccetler" kısmı da, Nurlara karşı cephe alan felsefe karanlıklarını
izale edip Ankara ehl-i vukufunu teslime ve tahsine mecbur etmesi ve
istikbalde zulmetleri dağıtacak çok emareler bulunması ve “Asâ-yı
Musa” (Aleyhisselâm'ın) bir taşta oniki çeşme akıtmasına ve onbir
Mu'cizeye medar olmasına mukabil ve müşabih bu son mecmua dahi,
"Meyve" onbir Mes'ele-i Nuraniyesi ve "Hüccetullah-il Baliğa"
kısmı onbir hüccet-i katıası bulunması cihetinde bize kanaat verdi ki:
“İmam-ı Ali” Radıyallahü Anh, o fıkra ile doğrudan doğruya bu “Asâ-
yı Musa” ismindeki mecmuaya bakar ve ondan tahsinkârane haber
verir.
Sâlisen: Nur Santralı ve Yirmiyedinci Mektub'da çok
ehemmiyetli fıkraları bulunan Sabri'nin bu defaki mersiyesini Lâhika'ya
geçirdik ve size de gönderdik. Ve çalışkan Mübareklerden ve Nurların
Neşrine çok Hizmet eden Hâfız Mustafa'nın yedi yaşında iken Altıncı
Şua'ı ve bana bir Mektub yazan tam mübarek, masum mahdumu;
burada, Masumlar içinde Nurlara bir iştiyak uyandıracak. Onun namı,
Said Nurî olmalı; Nursî köydür, manasız olur. س olmasın, yalnız ى
olsun; tâ Nurlara alâkasını göstersin. Daha çok şeyler yazacaktım, fakat
başımda çok Vazifeler ve işler bulunmasından kısa kesmeğe mecbur
oldum.
Said Nursî
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Evvelâ: İkinci Vazife "Mu'cizat Mecmuası"na birinci
Vazifeyi bitirenler başlamalarını müjde vermeniz, sizleri bu Hizmet-i
İmaniyede bana hakikî Kardeş veren Erhamürrâhimîn, beni hadsiz
şükre