Page 133 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 133
EMİRDAĞ LÂHİKASI-I 135
dünyevî ve uhrevî dehşetli ateşlerden kurtulacak ve evlâd ve iyalinizin
bir nevi çobanı olmak hasebiyle, o sevgililerinizi de kurtaracaksınız. Ve
her birerleriniz maddî ve manevî Felah ve Saadete nâil olacaksınız.
Bakıp da görmeyen ve görüp de görmek istemediğinizden kapadığınız
gözlerinizi açınız, görünüz ve azîm tehlikelerin çok yakın olduğunu
ihsas ve telaş ve itirazınızı arttırmaktan başka bir işe yaramayan dünya
havadislerini veren radyo başına değil, ayaklarınızdaki bütün derman
ve kuvvetinizle Risale-i Nur başına ve onun neticesi Emniyet, Selâmet
ve Saadet olan Nuranî Dairesine koşunuz."
Bizlere de: Ey Nurcular! Allah'ın sizlere ihsan ettiği Ezelî
Lütfuna karşı Secdeden başlarınızı kaldırmayınız. Gecenin soğuğuna
aldırmayınız. Sizlere lütfunu hiç bir hususta esirgemeyen Rabb-ı
Rahîm'e, gecenin bu mübarek saatlerinde kalkarak Vazife-i Şükrü eda
ediniz. Ve bazıların düştüğü, istikbali düşünmek derdiyle aklı, maaşı
sarsan hâdiseler karşısında titremeyiniz, korkmayınız; Nur'un Kudsî
Kerameti ve İmdadını müşahede ediniz. Dünya fânidir, binler sene
yaşamak olsa, bâki olan Hayat-ı Uhreviyenin yanında, hiç-ender-hiç
mesabesindedir. Fakat fâni olmakla beraber, Bâki Hayatın Bâki
Meyvelerini verecek bir mezraasıdır. Fırtınaların şiddeti, havanın
dehşeti sizleri sarsmasın, korkutmasın. Bu mübarek mezraaya en
mübarek ve nuranî ve verimli ve Bereketli olan Nur tohumlarını ekiniz.
Zira "Eken biçer", atalarımızdan kalma mübarek bir sözdür.
Ey Nurcular! Sizin Hakikî Vazifeniz, dünyaya bakmak değildir.
Farz-ı muhal olarak dünyaya da bakılsa, bakınız ve görünüz ve zuhuru
muhtemel dehşetli yangınlar sebebiyle ve o yüzden karşılaşmanız
ihtimali bulunan tehlikeler dolayısıyla kat'iyyen sarsılmayınız, fütur
getirmeyiniz. Çalışınız, çalışınız, çalışınız ve kat'iyyen inanınız ki;
Nur'un Şefaatı, Nur'un Duası, Nur'un Himmeti sizleri kurtaracaktır. İşte
bu Davanın şahidi Emirdağ'lı Nurcuların dehşetli ateşten zararsız
kurtulmalarıdır. Şimdiden umumunuza müjdeler olsun.
Kardeşiniz
Mustafa Osman
* * *