Page 130 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 130

Aziz,  Sıddık  Kardeşlerim  ve  Mübarek  Vârislerim  ve  Emin
          Vekillerim!

          Evvelâ:  Size  kat'î  haber  veriyorum  ki;  hakkımızda  ve  Risale-i  Nur
          Hizmetinde,  İnayet-i  Rabbaniye  ve  Tevfikat-ı  Samedaniye  devam
          ediyor.  Zahiren  çirkin  perdeler  altında,  gayet  güzel  neticeler  var.  Bir
          zararımıza bedel, yüz menfaat bizlere ihsan ediliyor. Onun için geçici,
          muvakkat sıkıntılara ve sarsıntılara ehemmiyet vermemek lâzımdır.

          Sâniyen:  Mümkün  olduğu  kadar  “Asâ-yı  Musa  Mecmuasını”
          yazmakta  fütur  ve  tevakkuf verilmesin. O Kudsî birinci Vazifenin pek

                                                    ِ
                                                     ِ
          çok  ehemmiyeti  var.  Ve   تَلجنا ةمْلُّظلا هب  onun  hakkında  “İmam-ı
                                     ْ َ ْ ُ َ
          Ali”  (R.A.)  demiş.Size  iki  Ali'nin  ondört  parça  mübarek  Risalelerini
          tashih edip posta ile gönderdim. Burada hem beni, hem Talebeleri şevk
          ile  tam  çalıştırdılar.  Kastamonu'da  imdadıma  geldikleri  gibi,  burada
          dahi o iki Kahraman yine imdadıma yetiştiler.

                 Sâlisen:  Ben  burada  gerçi  pek  çok  sıkılıyorum.  Fakat  sizlerin
          fütursuz  çalışmanızı  düşündükçe  ve  iştiyakla  beklediğim  mülayimane
          ve  tesellikâr  Mektublarınızı  gördükçe,  o  sıkıntılar  gider,  bazan
          sevinçlere inkılab ederler. Benim Mektublarımı yazan, şimdilik yanıma
          gerçi gelemiyor, fakat şahsî Hizmetten başka, Risale-i Nur'a aid üç-dört
          Vazifesi var. Onları mükemmel yapıyor. Hem benim hususî işlerimi de
          kapıya gelip anlar, gider; onları da yapar.

                 Râbian:  Sair  yerlerdeki  Kardeşlerimiz  “Asâ-yı  Musa”
          yazmasına  başlamışlar  mı?  Bu  birinci  Vazifeyi  eskiden  yapan  ve
          yanında  mevcud  bulunan  zâtlar,  bir  cild  içine  alıp;  ikinci  Vazife-i
          İmaniye  olan  Mu'cizatları  zeyilleriyle  beraber  tedarikine  başlasınlar
          veyahut geri kalanlara yardım etsinler. Elinden geldiği kadar güzel ve
          tashihli yazılmalı.

                 Hâmisen:  Âlimlerden  sonra  muallimler  Risaleye  ihtiyaçlarını
          hissetmeye başladıklarını çok emareler var. Bir emare budur:

                 İstanbul'da  din  konferansında  okumak  niyetiyle  “Âyet-ül
          Kübra”  Risalesini istemeleridir.
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135