Page 221 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 221

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       223


           ediniz.. Kur'anın bu derece Esrarına çalışanlara ilişmeyiniz..." Şimdi ise o
           karışık  vaziyeti  hiç  münasib  değil.  Çünki  o  rumuzat  ve  Tevafukata,
           yirmiden  ancak  birisi  muhtaç  olur,  anlar.  İçindeki  öteki  Risalelere
           yirmiden ondokuzu muhtaç olup anlayabilir.
                   ………
                  Buradaki  Nur  Şakirdleri  diyorlar  ki:  "Mu'cizeli  Kur'anımıza  üç
           sene Denizli'li Kardeşlerimiz baktılar; onlar müsaade etsinler, biz de üç ay
           bakacağız.  Hem  buradan  İstanbul'a  muhabere  edip  fotoğrafla  “Hizb-i
           Nuriye”, “Hizb-i Kur'aniye” gibi tab'ına çalışacağız."

                                           *  *  *
                  İstanbul'daki  Amerika  sefiri  vasıtasıyla  Amerika'daki  Müslüman
           Heyetine  “Zülfikar”ı  ve  bir  “Asâ-yı  Musa”yı  göndermesini  isteyen  o
           dostumuz  ve  Kardeşimize  deyiniz  ki:  Sefirlerin  kafası  siyasetle  meşgul
           olduğundan ve Risale-i Nur siyasetle alâkası olmadığından, siyasî bir kafa
           çabuk takdir edemiyor. Hem Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler
           onu  aramalı,  yalvarmalı.  Amerika,  buranın  en  küçük  bir  havadisini
           merakla  takib  ettiği  halde;  buranın  en  büyük  bir  hâdisesi  olan  Risale-i
           Nur'u elbette arayacaktır. Bundan sonra her mes'elemizde Emir, Risale-i
           Nur'un  Şahs-ı  Manevîsini  temsil  eden  Has  Şakirdlerin  ve  sizlerindir.
           Benim de şimdi bir Re'yim var.

                  Umum Kardeşlerimize binler Selâm ve Selâmetlerine Dua eden ve
           Dualarını isteyen Kardeşiniz...

                                           *  *  *
                  Cenab-ı  Hakk'a  hadsiz  şükür  ediyoruz  ki;  Medreset-üz  Zehra'nın
           Erkânları, hakikî bir Tesanüd ve sarsılmaz bir İttihad Kerametiyle, bütün
           müşkilata ve manialara galebe edip Nur'un elmas Zülfikar'larını ve hârika
           mu'cizatlı  hüccetlerini  muhtaçlara  yetiştirmeğe  muvaffak  oluyorlar.  Bu
           neticeye  mukabil  çektiğimiz  zahmet  bin  derece  ziyade  olsa  da  ucuzdur,
           ehemmiyeti yoktur.

                  Kardeşimiz   Re'fet'in  Mektubunda  Münevvere,   Nazmiye,   Saim
           namında   üç  masumun  üç  ayda  ا (elif)   ten   başlayıp   Kur'an-ı Hakîm'i
           hatmetmeğe  muvaffak  olmalarından  ve  Kur'an  Dersiyle  beraber  Nur
           Hakikatlarını  ve  Hakaik-i  İmaniyeyi  masumane,  müştakane  dinlemeleri
           için  onları  ve  Üstadlarını  ve  peder  ve  vâlidelerini  tebrik  ediyoruz.
           Münevvere  ve  Nazmiye, Abdülbâki ve Mehmed Celal'in Nur Hizmetinde
                                                  ِ
                                           ا

           noksan    kalan    Vazifelerini        َ ٰ    ء آَّش    نا        tekmil    edecekler.
                                         للّ
                                                 ْ َ
                                         ُ
   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225   226