Page 223 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 223
EMİRDAĞ LÂHİKASI-I 225
İmana Hizmetini birkaç cihette yapması gösteriyor ki; o küçük bir
Hüsrev olduğu gibi, tam bir Hasan Feyzi'dir. Fakat ben orada iken, çok
ehemmiyetli ve enaniyetli bir sofi-meşreb eski memurlardan bir zât ve
gayet mühim malûmatlı, dünya ile çok alâkadar ve siyasî tüccar bir
Hoca, bana karşı ilişmedikleri için; ben de onları Daire-i Nur'a
celbetmeğe çalışmadım.. onlara da ilişmedim. Şimdi Mehmed Feyzi
ise, Kastamonu'yu onların nüfuzundan kurtarıp Denizli gibi muvaffak
olamıyor. Hilmi, Sadık ve Ahmed Kureyşî gibi Nur'un Kahramanları da
köylerde bulunduğundan; Feyzi'nin Hizmeti bir derece hususî kalıyor.
ِ
للّ
ا
ء آَّش نا bir vakit tam muvaffak olurlar.
َ ٰ
ْ َ
ُ
Kastamonu'nun Zehra'ları, Hacer'leri, Lütfiye'leri, Ulviye'leri,
Necmiye'leri başka bir sahada (hanımlar Âleminde) Nur Hizmetinde
Feyzi'ye arkadaşlık ediyorlar.
Feyzi'nin Mektubunda Risale-i Nur Şakirdlerinin teşebbüsüyle
resmî Kur'an mektebi açılıp, en evvel Nur'un masumları ve hususan
Emin'in mahdumları en evvel mektebe girip, en evvel onlar Kur'anı
hatmederek kısmen hıfza başlamaları cihetinde, onları ve pederlerini ve
oradaki Şakirdleri tebrik ediyoruz.. ve o masumlara binler للّ ا َكراب
ُ ٰ
َ َ
deriz.
İki defa Nur'un Hizmeti için buraya kadar gelen kıymetli
hemşiremiz Zehra'nın Medreset-üz Zehra'nın kâğıd masrafına iki yüz
lira vermesi, hanımlar kısmında da Hüsrev'ler, Feyzi'ler, Ahmed'ler
bulunduğunu gösteriyor.
Kastamonu'da, Hâfız İhsan'ın imzasıyla ve Nur Kahraman-
larından Hilmi Bey ve Emin'in müşterek Mektubunu aldım. Ben, bu iki
eski ve kıymetli ve sarsılmaz ve metin o Kardeşlerime ve İhsan'lara ve
oradaki Nur Şakirdlerine çok hasretler ve iştiyaklarla Selâm ediyorum.
Ve hapiste bizimle beraber ve bize hapiste çok Hizmet eden İhsan
nerededir, merak ediyorum?
Safranbolu havalisi, Hakikaten Mustafa'lar ve Ahmed Fuad
(R.H.) ve Hıfzı (R.H.) ve Rahmi gibi hârika Sadakat ve alâkadarlıkla;
Kastamonu'daki sekiz sene bizim Nur Hizmetimizin akîm kalmadığını
ve Safranbolu da parlak bir Medrese-i Nuriye olacağını maddeten isbat
ediyorlar. Bu defa Mustafa Osman'ın Mektubunda iki saat yakınındaki
Karabük fabrikalar şehrinde bulunan yüzer genç ve işçilerde Nurlar
Fütuhat yapacağını bildirmekle, ehemmiyetli bir müjde telakki
ediyoruz.