Page 232 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 232
234 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
müdafaa edebiliriz. Bizi mecbur etmeyiniz...
Umumunuza binler Selâm...
Benim için münasib bir vakitte cildlendirdiğiniz “Asâ-yı
Musa”dan gönderirsiniz. Hüsrev'in Vazifesini tam yaptıktan sonra
gelen bu maddî zararın hiç ehemmiyeti yok. “Zülfikar”lar tam İntişar
ِ
للّ
ا
etti. “Asâ-yı Musa” da az zayiat olmakla beraber ء آَّش ْ َ ا ن manevî
َ ٰ
ُ
pek çok menfaati olacak. Yalnız Nurcular Sebat ve Tesanüdlerini
muhafaza edip telaş etmesinler, şevkleri kırılmasın.
Kardeşiniz
Said Nursî
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Madem Isparta Nur Dershanesi hükmüne geçmiş ve şimdiye
kadar her yerden ziyade oranın hükûmeti ve zabıtası müsamahakâr
belki dost nazarıyla Nurculara bakmış, ziyade incitmemiş. Biz dahi
Isparta'nın mübarekiyeti hesabına, onların bu hâdisede ilişmelerinden
gücenmiyoruz ve bir cihette onları da tebrik ediyoruz ki; Nur'un
Eczalarını Vazifece tedkik etmeğe ve okumağa ve istifade etmeğe
muvaffak oluyorlar. Zâten onların hakkıdır. En evvel onlar okusunlar.
İmanı kuvvetli bir zabıta veya adliye memurunun, on adam kadar
millete ve vatana faidesi olabilir. Onun için maddî zayiatımız, bu
manevî faideye nisbeten hiç ehemmiyeti yok. Münasib gelse, benim
tarafımdan da emniyet müdürü ve müddeiumumîye Selâm edip deyiniz
ki: "Ben onlara beddua değil, bilakis Dua ediyorum ki: Ya Rabbi!
Onlara İman-ı Kâmil ve Hüsn-ü Hâtime ver ve Nurlardan müstefid
yap."
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Gerçi şimdi ayrı ayrı kasabalarda Kardeşlerimi görüp, Nur
Hizmetinde bir cihette yardım etmek için, beş Kardeşimizin benim için
minnetsiz olarak aldıkları otomobil, bir cihette kırkbin lira kadar faidesi
ve lüzumu varken, kabul etmediğimden zahirî bir zarar zannedildi.
Fakat neticesinde Nur Şakirdlerinin ellerinde kat'î bir hüccet oldu ki,
dünya için İlme ve Dine zaruret var diye zarar veren mu'teriz Hocaları
ve siyasîleri; Risale-i Nur'un yüksek Hakikatı, dünyanın