Page 249 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 249

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       251


           yerlerde lüzumları var. Ezcümle; Muharrem'i Tavas'a; Mustafa Osman'ı
           Karabük'e;  Re'fet'i  İstanbul'a  gibi..  bazı  Kardeşlerimizi  dağıtmağa
           sebebiyet  veriyorlar.  Bu  Kardeşlerimiz  de,  onlara  hissettirmeyerek,
           güya kendi ihtiyarlarıyla gidiyorlar. Hakikat ise, hiç ihsas edilmeyecek
           bir tarzda, Tesanüde zarar niyetiyle öyle zemin ihzar ediliyor.

                  Hem  bir  plânları  da,  onların  usûlünce  hapse  müstehak
           olduğumuz  halde  hapsimize  tarafdar  çıkmıyorlar,  aman  hapse
           girmesinler  diyorlar.  Sebebi:  Birden  Denizli  hapsi  bir  Nur  Medresesi
           olmasıyla  hem  oradan  başka  hapishanelere  gidenler  oraları  tenvire
           çalışmaları,  gizli  düşmanlarımızı  bütün  bütün  şaşırttı,  onun  için
           hapisten çıkmamıza onlar da taraftar oldular. Hem  adliyeler,  Risale-i
           Nur'un Hakkaniyetine karşı bir nevi teslimiyetle istikbalde gelecek
           olan  şiddetli  itirazdan  çekinmek  için  çekindiler,  keyfî  kanunların
           aleyhimizdeki  hükümlerini  nazara  almadılar.  Ve  muannid  bazı
           dinsizler,  Nur'un  Hakikatına  karşı  mağlub  olup  inadı  terkettiler.
           Gizli düşmanlar da, "Aman hapisten çıksınlar, yoksa hapishaneler
           Nur  Medreseleri  hükmüne  geçecek."  diye  üç  kısım  da  müttefikan
           beraetimize  taraftar  çıktılar.  Bu  da  İnayet-i  İlahiyenin  Risale-i  Nur'a
           verdiği  bir  Keramettir  ki;  nasılki  bu  asrın  en  dehşetli  üç  büyük
           Kumandanlarını  korkutup  hârika  bir  tarzda  hem  Mart  hâdisesinde
           Hareket  Ordusu'nun  Başkumandanı,  hem  İstanbul'un  eski  harb-i
           umumîdeki  istilâsındaki  Hareket-i  Milliye  sırasında  İstanbul'u  istilâ
           eden  dehşetli  ecnebi  kumandanı  korkutup  bize  taarruz  edememesi  ve
           hem Ankara'da divan-ı riyasetinde en dehşetli reisin hiddetini tarziyeye
           çevirmesi gibi, üç adliyenin de dokunaklı, şiddetli müdafaata karşı
           binler  bahane  tutabildikleri  halde,  hakperestane  ve  musalaha-
           kârane  ittifakla  beraet  kararını  vermeleri,  elbette  Kur'anın  bir
           Mu'cize-i Manevîsi olan Risale-i Nur'un bir Kerametidir diye kat'î
           bu gece bir ihtar hissettim ve Kaleme aldım. Fakat gayet müşevveş ve
           tashih ve ıslah edilmeden size gönderildi.

                                          *  *  *
                  Aziz,  Sıddık  Kardeşlerim!
                  Evvelâ: Siracünnur'un biri tamam, biri de bâkiyesini -iki parça-
           aldık.  Yanlışları  pek  az.  Hata-savabın  küçük  cetvelini  leffen
           gönderiyoruz.
                  Sâniyen: Madem Isparta manevî bir Medreset-üz Zehra'dır
   244   245   246   247   248   249   250   251   252   253   254