Page 349 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 349
EMİRDAĞ LÂHİKASI-II 63
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Evvelâ: Bütün Ruh u Canımızla Receb-i Şerifinizi ve Şuhur-u
Selâsenizi tebrik edip Cenab-ı Erhamürrâhimînden niyaz ediyoruz ki
hakkınızda ve hakkımızda seksen sene bir manevî ömr-ü bâki kazandır-
ِ
mağa bu üç Mübarek Ayı vesile eylesin, َّٓا.
م
ي
َ
Sâniyen: Otuz-kırk gündür hakikî Ehl-i İmana bir nevi hücum
içinde üç dindar vekilin İslâmiyet Şeairini bir derece tamir etmeye meydan
vermemek için bir sarsıntı verildi. Hizmet-i İmaniye içinde en büyük
kuvveti Nurcularda buldular. Bahanelerle onlara fütur vermek, şevklerini
kırmak için çok desiseler yapıldı. Tarsus, İstanbul gibi Emirdağı'nda da
acib desiseler ile beni hiddete getirip bir gaile çıkarmak istediler. Halbuki
Cenab-ı Hakk'ın Rahmetiyle bana fevkalâde bir sabır ve tahammül verildi.
Onların da plânı zîr ü zeber oldu. Hattâ Afyon'da ve burada üç büyük
memurun belki azlolmak ihtimali var. Ve üç vekil de lehimde
bulunmuşlar. Demek İnayet-i İlahiye daima bizi Himaye ediyor,
ِ ِ
دمحْل َا. Bu gibi şeyleri merak etmeyiniz. Yalnız ihtiyat her vakit iyidir.
للّ
ٰ
ُ ْ َ
Sâlisen: Risale-i Nur'un manevî avukatı ve bir Kahramanı Ahmed
Feyzi, İzmir'deki Nur'un teksiri ve intibahkârane İzmir vaziyeti ile Ahmed
Feyzi alâkadar olmuş, teksirdeki tashihatı deruhde etmiş. Mehmed Yayla
ve Abdurrahman gibi ve yardım eden Kardeşler gibi İzmir'de Nur'un
teksirinde alâkalarını devam ettireceklerine dair Mektubu hapishanede
Nur'un küçük bir Kahramanı olan Bayram getirdi. Ve Ahmed Feyzi onunla
bir mikdar zeytin ve zeytinyağı göndermiş. Ben Abdülmecid Kardeşimin
hediyesini kabul etmediğim halde Ahmed Feyzi Kardeşimi daha ziyade
kendime yakın gördüğümden hediyesini kabule mecbur oldum. Fakat
kaidem bozulmamak için o hediyeye mukabil benim hesabıma bir Sözler
mecmuası, beş tane Cevşen-ül Kebir, üç tane Nazif'in Mektubunda yazdığı
bana aid Nüshalardan ve İstanbul'dan size gelecek Hizb-i Nuriye'yi ona
gönderiniz.
İki Nurcu Ankara'ya gittiler. Hem Başvekil, hem Dâhiliye Vekili,
hem Maarif Vekili lehimizdedir. Ve bize müjdeli haber geldi. Onun için
beni merak etmeyiniz. Ben gelen sıkıntıdan manevî sürur duyuyorum.
* * *