Page 382 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 382
96 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ِ ِ
Ve د ي ِن ِّ َ ْ ي و ِم لا كل م ا Cümlesi ise, Haşri tasrih ediyor. Çünki
َ
دل ي ِن ِّ َ ْ ي ِمو ا yani; Din Günü ve Ceza Günü ve maneviyat günü demek.
Nasıl dünya, maddiyat ve maddî harekâtın ve amellerinin günüdür. Elbette
o harekâtın neticelerini ve o Hizmetlerinin ücretlerini ve o maneviyatın
semeratlarını belki o fâniyat ve zâilatın bâki ve daimî Eserlerini ve Âlem-i
Misal sinemasıyla ve fotoğrafıyla alınan umum o fâniyat ve zâillerin
sahife-i amellerini gösterecek ve neşredecek bir gün gelecektir, diye ifade
ediyor.
ِ ِ
ِ
للّا ِم بِ , د م حْل َا Cümleleri gibi Kur'anda ekserî yerlerinde
للّ
ٰ
َ ْ ُ ٰ
ْ
böyle dört Unsur-u Esasiye içinde görünebilir. Meselâ:
ِ
رثو لا َك انيَطع َّ َّٓنا ا َا bir sadef gibi bu dört cevahir içindedir. Dikkat
ْ َك
َ َ
ْ
َ ْ ْ
etsen görürsün. "Biz Sana verdik Kevser'i." Yani Zât-ı Zülcelal'in Seni
nübüvvetle ve maddî-manevî temin-i adaletle müşerref ettiği gibi,
Cennet'te Kevser'i ihsan ediyor.
Ey sâil! Pek uzun Hakikati kısa kesip bu üç misali minval ve
mekik yap; üstünde o münasebat ve işaratı dokumaya başla. Biz de şimdi
ِ
ا ِم بِ 'dan başlıyoruz. İzahı, tafsili Risale-i Nur ve Birinci Söz ve
للّ
ٰ
ْ
ِ
Besmele Lem'asına ve sair Risale-i Nur'daki للّا ِم بِ 'ın Hakikatlerine dair
ٰ
ْ
hüccetlerine havale edip, yalnız Nazm itibariyle küçük bir îma ederiz.
Şöyle ki:
ِ
للّ ا ِم بِ güneş gibidir. Başkalarını tenvir ettiği gibi, kendini de
ٰ
ْ
gösteriyor. Her nefes ve her dakika Ruhlar ona hava ve su gibi
muhtaç olduğundan, onun Hakikatını herkesin Ruhu hisseder. Kalb
ve hayal bilmese de ehemmiyeti yok. Onun için beyan ve tariften
müstağnidir.
Harfler ve cüzlerinden evvelâ ( ب) nın fenn-i sarfça bir manası
ا
َ
istianedir. Bir mana-yı örfîsi teberrük manası olmasından, bu (اب) nın
َ
merci-i müteallikı kendi manasından çıkan يع َ ُ ت سَا ve نميت َا fiillerine
ُ َّ َ َ
ْ