Page 437 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 437

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-II                                                                                      151


           Hizb-i Mahsusunu, bir Üstadını bulur. Güya tek bir Kur'anda binler Kur'an
           var.
                  Bu  mu'cizenin  Sırrı  şudur  ki:  Kur'an-ı  Hakîm'in  Âyetlerinin  ve
           Kelâmlarının  münasebetleri  yalnız  beraber  olanlara  değil,  belki  pekçok
           Âyetlere  ve  kelâmlara  ve  Kelimelere  münasebeti  var,  bakıyor.  İşarat-ül
           İ'caz  Tefsir-i  Nuriyede  bu  Sır  bir  derece  gösterilmiş.  Demek  başka
           kelâmlara  benzemez.  Herbir  Âyet,  binler  Âyetlere  bakar  birer  yüzü  ve
           gözü var. Bu Vaziyet-i Kur'aniye çok Hakaika medardırlar. Ehl-i Tarîkat
           ve Ehl-i Hakikatın herbir kısmı kendi mesleğine göre, o küllî Kur'an içinde
           bir mahsus hizbleri var.

                  İşte Risale-i Nur'un Hizb-i Kur'anîsi de o neviden birisidir. Bunu
           böyle neşretmek için Evliyadan olan merhum Hâfız Ali bunun tab'ını acele
           etmek istedi. Çünki tamam Kur'anın Risale-i Nur'un keşfiyatıyla hattında
           bir nevi Mu'cize-i Tevafukiye bulunmasından onu Tab' edip bastırmak için
           bu  Hizb-i  Kur'anîyi  bir  mukaddemesi,  bir  müjdecisi  olarak  bastırdılar.
           Evet şimdiki Hüsrev'in Kalemiyle yazılan ve pek hârika olan ve Tevafuk
           cihetinde  Mu'cizatlı  olan  Kur'anımızın  onbeş  seneden  beri  Tab'ına
           çalışıyoruz. Ve fakat ekser Nurcular fakir-ül hal olduğundan ve fotoğrafla
           tab'ı lâzım geldiğinden ve yirmibeş bin banknot masraf lâzım olmasından
           Hizb-i  Kur'anımız  mukaddeme  olarak  daha  evvel,  bu  Mu'cizeli  Kur'anı-
           mızın bir müjdecisi olarak tab'edildi. İşte bu Mu'cizeli Kur'anımızı, hem
           Diyanet  Riyaseti  tedkik  etmiş,  çok  beğenmiş;  hem  İstanbul'daki  Fetva
           Dairesindeki   Tedkik-i Mesahif    Üleması     gayet  güzel  görmüş.  Gayet

                                                             للّ
           güzelce tedkik edip musahhah olarak bize iade etmiş.  ا     ِ   ا   ن     َّٓش ا   ء     yakında
                                                             ُ   َ ٰ  ْ َ
           bu    Kur'anımız   basılarak,  bir   Hediye-i Nuriye   olarak  Âlem-i İslâm'a
           neşredilecektir.

                  O kendini bildirmeyen zâtın şübhe ettiği:
                  İkinci Mes'ele: Pekçok Nurcuların haddimden yüz derece ziyade
           hüsn-ü  zanlarıyla  benden  zannettiği  medar-ı  iftihar  sıfatları  yüz  defa
           onların  hatırlarını  kırıp  reddetmişim.  Fakat  yirmisekiz  sene  siyasetçiler,
           Risale-i  Nur'un  sırf  İmanî  ve  Uhrevî  Mesleğini  şimdiki  medenîleşmek
           fikirlerine  müsaid  görmediklerinden  yirmisekiz  senedir  hapislerle,
           mahkemelerle,  tarassudlarla,  asılsız  isnadlarla  Nurcuları  ürkütmekle  ve
           beni  çürütmek  cihetiyle  Risale-i  Nur'u  neşrettirmemek  için  emsalsiz  bir
           vaziyete düşmüştüm. Yarım Ümmi ve ittiham altında ve Nur Şakirdlerini
           bütün  bütün  kaçırmamak  için  bana  karşı  medhi,  şahsımdan  reddedip
           medhiniz  Nurlara  aid  olabilir.  Ve  gördüğünüz  meziyetler  benim  değil
           Risale-i Nur'undur. O da Kur'an-ı Hakîm'in
   432   433   434   435   436   437   438   439   440   441   442