Page 46 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 46

48                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          Risalesini”, orada bazılarına bırakmıştım, o da bana çok lâzımdır, belki
          Hoca Musa Efendi biliyor.

                                         *  *  *
                 Risale-i  Nur'un  zaîf  veya  yeni  Şakirdlerini  vesveseden
          kurtarmak  için  beyan  ediyorum  ki:  Gizli  bir  komitenin  desisesiyle
          safdil  bazı  Hocalar  veyahut  bid'a  tarafdarları  bazı  muarızlar,  Risale-i
          Nur'un hiç zedelenmez bazı Hakikatlarına karşı gelmek için, benim çok
          kusurlu  ve  -itiraf  ediyorum-  çok  hatalı  şahsımın  noksanlarını  ve
          hatalarını işaa etmek ve beni onlar ile çürütmekle Risale-i Nur'a ilişmek
          ve  darbe  vurmak  istediklerinin  bu  yirmi  senedir  yirmi  ehemmiyetli
          hâdisesi var. Hattâ iki defa hapsimize de bir nevi vesilesi olduğundan,
          dostlarıma  ve  Risale-i  Nur'un  Şakirdlerine  ilân  ediyorum  ki:  Ben,
          Cenab-ı Hakk'a şükrediyorum ki; nefsimi kendime beğendirmemiş
          ve  kusurlarımı  kendime  bildirmiş.  Değil  kendimi  satmak,
          hodfüruşluk  etmek,  belki  kemal-i  mahcubiyetle  Risale-i  Nur'un
          mübarek Şakirdleri içinde onların Samimiyet ve İhlası ile kendimi
          afvettirmek ve onların manevî Şefaatıyla günahlarıma bir keffaret
          aramaktır.  Bana  itiraz  edenler,  gizli  ayıblarımı  bilmiyorlar.  Yalnız
          zahirî bazı hatalarımı bahane edip ve yanlış olarak Risale-i Nur'u benim
          malım  zannedip  Risale-i  Nur'un  Nurlarına  perde  çekmek,  İntişarına
          rekabet  etmek  için  derler:  "Said  cuma  Cemaatine  gelmiyor,  sakal
          bırakmıyor" gibi tenkidleri var.

                 Elcevab:  Ben,  çok  kusurları  kabul  ile  beraber  derim:  Bu  iki
          mes'elede büyük mazeretlerim var.

                 Evvelâ: Ben Şafiîyim. Şafiî Mezhebinde Cumanın bir şartı; kırk
          adam  İmam  arkasında  Fatiha  okumaktır.  Daha  başka  şartlar  da  var.
          Onun  için  burada  bana  Cuma  Farz  değil.  Ben,  Mezheb-i  A'zamîyi
          takliden, bazan Sünnet olarak kılıyordum.

                 Sâniyen:  Yirmi  senedir  haksız  olarak  beni  insanlarla
          görüştürmekten men'ettikleri için, -hem bu âhirde, resmen dört ay evvel
          perde  altında  insanlarla  temas  ettirmemek  için  tenbihat  olmuş-  hem
          yirmibeş senedir ben münzevi yaşadığım için, kalabalık yerlerde huzur
          bulamıyorum  ve  herkesin  arkasında  mezhebimce  iktida  edip  Namaz
          kılamıyorum  ve  okumakta  yetişemiyorum  ve  daha  Fatiha'nın  yarısını
          okumadan, İmam Rükua gidiyor. Bizde Fatiha okumak Farzdır.
                 Sakal  mes'elesi  ise:  Bu bir Sünnettir, Hocalara mahsus değil.
          Bu  millette  yüzde  doksan  sakalsız  olanların   içinde   küçükten   beri
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51