Page 479 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 479

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-II                                                                                      193


                  Risale-i Nur şarkî Anadolu'da yer yer kurulmuş ve yüzyıllardan
           beri  o  havalide  manevî  Âb-ı  Hayat  menba'ları  Vazifesini  görmüş
           bulunan Medreselerinin ve Üstadlarının bir Talebesi vasıtasıyla zuhur
           etmiştir  ki;  bu  son  münevver  meyveleriyle  o  muhterem  Üstadlar,
           yeniden  Vazife  başına  geçip  Vazife-i  Tenviriyelerini  ve  Hizmet-i
           Kur'aniyelerini  bu  suretle  cihanşümul  bir  vüs'ate  inkılab  ettirmelerini
           bütün  Ruhumuzla  ümid  ve  Rahmet-i  İlahiyeden  temenni  ve  niyaz
           ediyoruz.   Bu   Duamıza  zaman   ve   zeminin   şerait-i hayatiyesi    ve
                                                  ِ
                                                       ِ
           Müsalemet-i Umumiyenin lüzumu da  َّٓا,  َّٓا diyor ve diyecektir.
                                                     ي
                                               ي



                                                       م

                                                  م
                                               َ
                                                     َ
                  Evet şarktaki İlim ve İrfan Faaliyetinin bir semeresi ve netice-i
           külliyesi olan Risale-i Nur, şark dârülfünununun İslâmiyet noktasında
           bir proğramı olması hasebiyle İslâmiyet'e, bu millete ve Âlem-i İslâm'a
           Hizmete çalışanları şiddetle alâkadar etmektedir. Ve şimdi Amerika'da
           ve  Avrupa'da,  Nur  Risalelerini  istemeleri  ve  oralarda  İntişarı,  bu
           müddeamızın fevkalâde ehemmiyetini gösterir.

                                                              Mustafa   Sungur
                                          *  *  *

                 Yazıları  beş  vecihle  iftira  ve  yalan  olduğunu  gördüğüm  bir
           gazeteyi  bana  okudular.  Böyle  iftiraların  hem  Isparta'ya,  hem
           neşredenlere büyük zararı var.

                  Birinci  Yalan:  Nur  Risalelerini  okuyanlara  mürid  ve  Tarîkat
           diye  beni  Tarîkat  Dersi  vermekle  ittiham  ediyor.  Halbuki  beni
           tanıyanlar biliyorlar ki: Mahkemelerde de sabit olduğu gibi; ben Tarîkat
           Dersi  değil,  İmanın,  Kur'anın  Hakikatlarını  Ders  veriyorum.  Dersimi
           dinleyenlere  Nur  Talebesi  denir.  Mesleğimiz  Tarîkat  değil,  İmanın
           Hakikatlarıdır.

                  İkinci  Yalanı:  İftira  eden  gazete  başka  bir  gazeteyi  kendine
           teşrik  etmekle  bazı  yanlış  tabirleri  karıştırmasıyla  diyor  ki:  "Eğirdir
           gençleri Said ve Müridleriyle mücadeleye başladılar." Kat'iyyen bunun
           aslı  olmadığını  bütün  Isparta  ve  Eğridir  gençleri  biliyorlar.  Hattâ
           Isparta  ve  Eğirdir  gençleri  bunu  işittikleri  vakit  hiddetle  protesto
           ediyorlar. Yalnız Ankara'da bulunan Eğirdir'li genç olmayan bir adam,
           otuz  sene  evvel  benimle  görüşmesini  az  tenkidkârane  yazmış.  Buna,
           "Gençler    mücadeleye    başladılar"     namını     vermek     ne     kadar
   474   475   476   477   478   479   480   481   482   483   484