Page 482 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 482

196                                                                         YİRMİYEDİNCİ  MEKTUBDAN


          İslâm'ın  merkezlerinde  ve  garb  memleketlerinin  bazılarında  yayılarak
          takdir  ve  tebriklere  mazhar  olmasıyla,  en  ince  esrarına  kadar  büyük  bir
          dikkat  ve  ehemmiyetle  her  hali  tedkik  edilen  Üstadımızın  mûcib-i
          mes'uliyet hiçbir hali gösterilememiştir.

                 Bir  tarafta  komünizm  gibi  Din,  Ahlâk  ve  An'ane  aleyhinde  olup
          pek müdhiş bir tahribatla yarı Avrupa'yı, Çin'i istilâ eden, umum dünyaya
          karşı  müfsid,  yırtıcı  rejim-i  küfrîsine  mukabil,  milletler  devletler
          mabeyninde tedbir aldıran ve bununla beraber haricî, gizli ifsad komiteleri
          de bu vatan aleyhinde müdhiş bir herc ü merce çalıştıkları bir zamanda;
          biz  otuz  senelik  pek  hâlis  ve  tesirli  geniş  bir  Hizmeti  ibraz  ederek  ve
          Üstadımız  Said  Nursî'nin  Eserleri  olan  Risale-i  Nur  Nüshalarından
          yüzbinlerinin İntişarıyla ve yüzbinleri geçen okuyucularının hüsn-ü halini
          göstererek  ve  zabıtaca  Nur  Talebelerinden  asayiş  aleyhinde  bir  tekinin
          gösterilmemesini şahid tutarak deriz ve kat'iyyen sabittir ki; Risale-i Nur o
          tahribatçı cereyanı durduran Kur'anî ve İmanî bir Seddir. İnsaflı zabıta ehli
          de  bu  tahakkuk  etmiş  Hakikata  şehadet  ediyorlar.  İman  Hizmetinin
          Manevî, Uhrevî Faidelerinden kat'-ı nazar, dünyevî, millete aid mühim bir
          faidesini vaktiyle Üstadımız şu suretle ifade etmiştir ki, zaman bunun ne
          kadar  doğru  olduğunu  göstermiştir.  O  zaman  demiş:  "Şimdi  bu
          memleketin,  bu  vatan  ve  milletin  Saadet-i  Hayatiye  ve  Ebediyesi
          noktasında iki müdhiş cereyan var:

                 Birisi:  Şimalde  çıkan  dehşetli  dinsizlik  cereyanının  bu  vatanı
          manevî  istilâsına  karşı,  Kur'an'ın  Hakikatları  ve  İmanın  Nurlarıyla
          mukabele etmektir. Çünki o dinsizlik cereyanı manevî tahribat nev'inden
          olduğundan,  karşısında  bir  manevî  mukabele  olmalıdır.  Hakaik-i
          Kur'aniyenin Lemaatı olan Risale-i Nur manevî tamirci bir Atom Bombası
          olarak, bu dalalet cereyanına mukabele edebilir ve etmiştir.

                 İkincisi:  Bin  seneden  beri  İslâmiyet'in  Kahraman  bir  Ordusu  ve
          bayrakdarı  olan  Türk  milletine  Âlem-i  İslâm'ın  adavetini  izale  etmek,
          Türkler  yine  eskisi  gibi  İslâmiyet'in  Kahramanıdırlar  kanaatını
          verdirmektir.  Bu  suretle  dörtyüz  milyon  Hakikî  Kardeşleri  bu  millete
          kazandırmakla  Saadet-i  hayatiyesine  en  ehemmiyetli  bir  Hizmeti  îfa
          eylemektir ki, Risale-i Nur İman Hakikatlarını bu vatanda neşrederek bu
          azîm faideyi fiilen göstermiştir.

                 Risale-i  Nur'un  bir  Talebesi  evvelce  elinde  Nur  Risaleleriyle  ve
          oradan çıkardığı mev'izelerle şark hudud bölgesinde Ruslar'ın o zamanda
   477   478   479   480   481   482   483   484   485   486   487