Page 496 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 496
210 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
yüzotuz Kitabında bu kadar aleyhimizde bahane arayanlar varken hiçbir
suç bulunmaması ve yalnız Eskişehir'in birtek mes'ele olan Tesettürden
başka o da cevab verildikten sonra Kanaat-ı Vicdaniyeye çevrilmesi..
halbuki, Nur Talebeleri gibi Takvaya tarafdar olanlardan bir tek adamın
on Mektubunda on günde onu mes'ul edecek bazı maddeler bulunur. Bu
kadar hadsiz bir derecede kesretli bir şeyde medar-ı mes'uliyet adliyeler
gösterememesi iki şeyden hâlî değil:
Ya kat'iyyen bir İnayet ve Hıfz-ı İlahiyedir ki, bu cihette
Merhametini, Rahîmiyetini Nur Talebeleri, Kur'an Hizmetkârları
hakkında gösteriyor ki; bize temas eden bütün adliyeleri böyle hârika
bir adalete ve hiçbir cihette haksızlık yapmamaya ve böyle aleyhimizde
binler esbab varken o Hakikat-ı Kudsiye-i Kur'aniyenin bir Hizmetine
yardım etmişler. Biz de bütün Ruh u Canımızla onlara teşekkür ederiz.
Eski zaman adliyelerinin önünde padişahlar, fukaralarla diz
çöküp muhakeme olması ve Hazret-i Ömer (R.A.) Adaleti zamanında
âdi bir hristiyanla; Hazret-i Ali (R.A.), âdi bir Yahudi ile muhakeme
olması ile gösterilen, adliyedeki Haktan başka hiçbir şeye âlet
olmadığını gösteren Adliyelik Adaletinin bu Sırr-ı Azîmine bizimle
alâkadar olan bu adliyeler -bize temas eden cihette- mazhar olmuşlar.
Onun içindir ki, sekiz senedir bu kadar işkenceler, hapisler, tazyikatlar
gördüğüm halde, hiçbir adliye adamlarına, bu Sırr-ı Azîme binaen değil
küsmek ve beddua, bilakis Kalben bir minnetdarlık, bir nevi teşekkür,
bir tebrik var.
Said Nursî
* * *