Page 519 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 519

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-II                                                                                      233


           Şahs-ı Manevîsinin Kemal-i Sadakatı bu manevî Nur Bayramına vesile
           oldu.

                  Şimdi  bütün  Talebelerin  fevkinde  diyerek  değil,  benim  en
           yakınımda Hizmetimde olup bir derece tam tarz-ı hareketimi bilenler ve
           yakından görenler içinde, dört-beş adamı Mutlak Vekil yapıyorum. Ben
           ölsem veya hayatta  şuursuz kalsam,  Nurlara karşı  Hizmetimin tarzını
           bilerek tam  yapabilsinler. Şimdilik  Tahirî,  Sungur, Ceylan,  Hüsnü ve
           bir-iki  adam  daha  mutlak  Vekilim  olarak  vasiyet  ediyorum.  Şimdi
           Risale-i Nur'un satılan Nüshalarının sermayesi, Risale-i Nur'un malıdır.
           Said  de  bir  Hizmetkârdır.  Hayatta  tayinini  alabilir.  Hattâ  bugünlerde
           ölüm bana çok yakın göründü. Ben de altı vilayette bulunan elli-altmış
           Talebeyi  iki-üç  sene  Nur  sermayesinden  tayinini  vermek  kat'î  niyet
           ederken,  belki  bazılarını  bazı  maniler  onları  Talebelik  Hizmetinden
           vazgeçirecek diye vazgeçtim. Şimdi vasiyetimi yazdım.

                                                                    Said  Nursî

                  (Haşiye):  Gavs-ı  A'zam  Şeyh-i  Geylanî  (R.A.)  Risale-i  Nur'a  ve


                                                               ا

           Müellifine işaret ettiği Keramet-i Gaybiyesinde bir fıkrada   ديعس     ش     َ   ت   ع ي
                                                                        ُ
                                                                ً
                                                                     َ
             diye maişet hususunda Saadetle yaşayacağını ve en mes'ud olacağını haber
           vermiş. Halbuki biz Üstadımızın fakr u istiğnasını şimdiye kadar zahiren buna
           muhalif  görüyorduk.  Gavs-ı  A'zam'ın  bu  İhbar-ı  Gaybiyesi  Üstadımızın
           hayatında  şimdi  bilfiil  görülmüş  ki;  küçüklüğünde  daha  on  yaşında  iken
           amcasının  çorbasını  içmezdi,  minnet  altına  girmezdi.  Ve  Ders  verdiği  eski
           Talebelerinin maişetini de kendisi deruhde ederdi. Aynen şimdi de elli-altmış
           Talebesinin  tayinlerini  vermesi,  o  Gaybî  İhbarın  tam  tahakkuk  ve  tezahür
           ettiğini göstermiştir.

                                                        Tahirî, Sungur, Ceylan

                                          *  *  *
   514   515   516   517   518   519   520   521   522   523   524