Page 86 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 86

88                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          kısım  Mektublarımız  hem  makbul,  hem  çok  ehemmiyetli,  hem  bu
          zamanda  halk  onlara  çok  muhtaç  olduğuna  bir  emare  olarak,
          yazdığımız  zaman  -hilaf-ı  âdet  bir  tarzda-  serçe  kuşunun  ve  kuddüs
          kuşunun ve güvercinlerin garib bir tarzda odama gelmeleri ve birbirine
          Tevafuk  etmesi  ve  Milas'ta  ehemmiyetli  bir  Kardeşimiz  Halil
          İbrahim'in,  kuddüs  kuşu  bahsi  bulunan  Mektubu  aldıkları  zaman,
          aynen,  hilaf-ı  âdet,  kilitli  bir  odasını  açarken  kuddüs  kuşu  oda
          içerisinde uçmağa çalışması, hem içinde bulunan Mektubu, hem bizim
          kuşlarımıza  Tevafuku;  ve  Medrese-i  Nuriye'deki  Şakirdlerin  o
          Mektublarımızı okumak zamanında iki çekirge Mektubun başına gelip
          dinlemeleri,  sâbık  kuşlarda  Tevafukatına  bu  küçük  kuşlar  dahi  hem
          tasdik, hem Tevafuk ettikleri gibi; İnebolu'daki Sadık Kardeşlerimizin
          imzalarıyla  yine  Mektubumuzu  gecede  okudukları  zaman  gayet
          heyecanlı bir tarzda bir gece kuşu onları korkutup, pencereye el atıp iki
          kanadı  ile  pencereyi  döğerek  lisan-ı  hal  ile  ben  de  o  Mektubla
          alâkadarım, bizi alâkasız zannetmeyiniz diye yine sâbık aynı mes'eleye
          ve sâbık kuşların alâkadarlıklarına, büyük kuş da tam Tevafuk ve tasdik
          ediyor.
                 Aynı   mes'eleye    bu   kadar    Tevafukat   (Haşiye)    hem
          Mektublardaki  mücmelen  bahsedilen  Hakikatların  çok  ehemmiyetli
          olmasından  ve  nev'-i  beşerin  bu  asırdaki  vaziyetine  bakması  nokta-
          sında,  acaba  Kâinat  Kitabının  hâdisat  ve  mes'eleleri  birbiriyle
          münasebetdarlığını  düşünen  ve  hayali  geniş  bir  Ehl-i  Kalb  ve  Fikir
          böyle dese, hakkı yok mu ki: Güya beşer gayet kesretli tayyareleriyle
          ve insan kuşlarıyla, Kuşların Âlemi olan cevv-i havadaki kuşları hem
          korkutup,  hem  kuşlar  Âleminde  acib  bir  heyecanla  nev'-i  beşerin
          gidişatına  karşı  kuşlar  dahi  ciddî  alâkadarlık  gösterip,  insanların  bu
          zalim,  tahribatçı  canavar  kuşlarına  karşı  kimler  mukabele  edip  onları
          zulümden,  tahribden  vazgeçirip  beşerin  menfaatinde  ve  saadetinde
          çalıştırmasına  çalışan  kimlerdir  diye  Risale-i  Nur  mes'elelerine
          alâkadarlık  gösteriyorlar  denilse,  yeri  yok  mu?  İhtimal  verilmez  mi?
          Manasız bir hayal denilebilir mi?

                 Üçüncü Mes'ele: Geçen üç sene evvel Ramazan'da Te'lif edilen
          ve yine bu sene Ramazan'da serbest İntişar eden Âyet-ül Kübra'nın bir
          hülâsası  olan  “Hizb-i  Nuriye”yi  okudum.  Fakat  bir  saatten  fazla
          çekerdi. Birden o hülâsanın da bir hülâsası, on veya
                 ----------------------------
                 (Haşiye):  Bu  Mektubu  Üstadımızdan  yeni  almıştık.  Ben  yani  Hüsrev,
          okuyordum, arkadaşım Tahirî yazıyordu. Gül Kahraman kuşu odamızın penceresine
          konup Hüsrev'in başını görmekle bırakıp gitti.                                     Hüsrev, Tahirî
   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91