Page 87 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 87

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                         89


           onbeş  dakika  aynı  Ramazan'da  tezahür  etti.  Onu  okuduğum  zaman,
           bütün  “Âyet-ül Kübra”yı  okuyorum  gibi  bir  İnkişafat-ı İmaniye  ve
                       ِ
               ِ
                    ِ
                             ٍ
           ٍ   ةنس ةدابع نم يخ ةعاس رُّكفت    Sırrına   mazhar   iki   veya  üç  sahifelik
                                      َ َ
            َ
                           َ
                َ َ
                              َ َ ُ
                      ْ
             َ
                         ٌ ْ
           Arabiyy-ül İbare okuyorum. Vakit bulamıyorum, kendi Kalemimle size
           yazayım.  İnşâallah  bir  zaman  size  yazacağım.  O  parçayı  benim  gibi
           anlayanlar, kendisine mahsus nüshalarından ya “Âyet-ül Kübra”ya, ya
           “Hizb-ün Nuriye”nin âhirinde yazar,
                                                             َّٓ ِ
                                                        ِ
                                                     ه
                                                   و


            Tesbihattan ve Duadan sonra otuzüç defa    َّلاا  َ    ٰلا   ه     َلا Tesbihatımızın

                                                     ُ َ
           yerinde  -yalnız  sabah  Tesbihatında-  manasını  düşünerek  onu  okuya-
           bilir.

                  Dördüncüsü: İki noktadır:
                  Birincisi:  Isparta  Kardeşlerimiz,  hususan  Gül  Nur  Kahramanı
           Hüsrev,  benim  bu  kış  münasebetiyle  maddî  hacetlerimi  merak
           ediyorlar,  yardım  etmek  istiyorlar.  Ben  de  onlara  teşekkürle  beraber
           derim  ki:  Onların  Risale-i  Nur'a  Hizmeti,  her  Şakirdin  Saadet-i
           Ebediyesine  menfaati  gibi,  benim  de  hakikî  kışım  suretinde  olan
           kabrimden  sonraki  kışta  ihtiyacatıma  o  derece  mükemmel  yardım
           ediyorlar ki; bu fâni, muvakkat kışın hacatına yardımdan binler derece
           ziyadedir. Eğer benim elimden gelse idi, bütün Ruh u Canımla, kemal-i
           iştiyak  ile  bütün  onların  hacat-ı  maddiyesini  temine  çalışırdım.  Beni
           merak etmeyiniz. İktisad ve Kanaat, bana iki hazinedir; tükenmez
           bitmez.

                  İkinci  Nokta:  Bir  zaman  Küçük  Isparta  namını  alan  ve  her
           yerden ziyade, geçen mes'elemizde hapis musibetini çeken İnebolu ve
           civarı  Kardeşlerimin  gayet  güzel  ve  samimane  Mektubları,  beni  çok
           mesrur eyledi. Yalnız, Risale-i Nur'un Kahramanlarından baba-oğulun
           meşrebleri  ayrı  ayrı  olduğundan,  birbiriyle  tam  imtizaç  edemedik-
           lerinden endişe ediyorum. Baba ne kadar haksız da olsa, oğul onun
           rızasını tahsil etmeye mecburdur. Oğul da ne kadar serkeş de olsa,
           baba Şefkat-i fıtriyesini ona karşı esirgemez ve esirgememeli. Değil
           böyle  baba  ve  evlâd  ve  mümtaz  seciyeli  ve  Risale-i  Nur'un  baş
           Şakirdleri, belki birbirinden çok uzak ve düşman da olsalar Risale-
           i Nur'un hatırı için Risale-i Nur Şakirdlerinin mabeynindeki tefani,
           birbirini  tenkid  etmemek,  kusurunu  afvetmek  düsturu  ile  bu  iki
           Kardeşim, dünyevî ve cüz'î ve
   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92