Page 10 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 10
12 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ve vesvesesini tamamen izale eden bir Ders, gayet kuvvetli ve hâlistir
ki, bu zamanda cemaat şekline girmiş dehşetli bir Şahs-ı Manevî-i
dalalet karşısında tek başıyla galibane mukabele eder.
Hem Risalet-in Nur, sair Ülemanın Eserleri gibi, yalnız aklın
ayağı ve nazarıyla Ders vermez ve Evliya misillü yalnız Kalbin Keşf ü
zevkiyle hareket etmiyor; belki Akıl ve Kalbin ittihad ve imtizacı ve
Ruh vesair letaifin teavünü ayağıyla hareket ederek evc-i a'lâya uçar;
taarruz eden felsefenin değil ayağı, belki gözü yetişmediği yerlere
çıkar; Hakaik-i İmaniyeyi kör gözüne de gösterir.
* * *
Aziz, Tam Sıddık Kardeşlerim!
Benim bu dünyada medar-ı tesellim ve sürurum sizlersiniz.
Eğer sizler olmasaydınız, bu dört sene azaba dayanamazdım. Sizin
sebat ve Metanetiniz, bana da kuvvetli bir sabr ve tahammülü
verdi. Birden hatıra gelen dört nokta:
Birincisi: Kardeşlerim, bu zelzele benim itikadımda Şakk-ı
Kamer gibi bir Mu'cize-i Kur'andır. En mütemerridi dahi tasdike
mecbur eder bir vaziyete girdi.
İkincisi: Eski zamandan beri hiçbir cemaat, Risale-i Nur'un
Şakirdleri kadar Hak ve Hakikat mesleğinde pek çok iş görmekle
beraber, pek az zahmetle kurtulmamışlar. Bizim Hizmetimizin ondan
birini yapanlar, zahmetimizin on mislini çekmişler. Demek biz, daima
ِ ِ
şükür ve ِللِّدمحْلَا dedirten bir haldeyiz.
ٰ س ْ َ
Üçüncüsü: Ben gönderilen Risaleleri mütalaa ettim. Bir kısım
Hakikatları mükerrer gördüm. Makam münasebetiyle tekrar edilmiş.
Benim arzu ve belki ihtiyarım olmadan ne için böyle olmuş, kuvve-i
hâfızama gelen nisyandan sıkıldım. Birden şiddetli bir ihtar ile
"Ondokuzuncu Söz'ün âhirine bak!" denildi. Baktım, Risalet-i
Ahmediye'nin (A.S.M.) Mu'cize-i Kur'aniyesinde tekraratının çok güzel
Hikmetleri, tam Tefsiri olan Risalet-in Nur'da tamamıyla tezahür etmiş.
O tekrarat, o Hikmetler için tam yerinde ve münasib ve lâzım olmuş.
Hem Lütfü, hem Abdurrahman, hem Hâfız Ali hükmünde
Küçük Ali sizin namınıza da Yirmidokuzuncu Lem'a-i Arabi-
ye'nin tefsir ve tercümesini istemiş. Benim şimdi onun ile meşgul
olmaya ne