Page 13 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 13

KASTAMONU LÂHİKASI                                                                                      15


           ileri terakki ettiğini bildim, çok mesrur oldum.
                  Sabri  Kardeş!  Beni  saran  ve  bağlayan  ağır  kayıdlara
           ehemmiyet vermiyorsun. Halbuki buradaki evhamlı ehl-i dünya benim
           ile pek fazla meşgul ve alâkadardırlar. Hattâ.. hattâ.. hattâ... Her ne ise.

                  Hem  benim  hakkımda  bin  derece  haddimden  ziyade  hüsn-ü
           zan ile kıymet ve makam vermek, yalnız Risale-i Nur namına ve Onun
           Hizmeti  ve  Kur'an  Elmaslarının  Dellâllığı  hesabına  kabul  olabilir.
           Yoksa hiç ender hiç olan şahsım itibariyle kabule hakkım yok. Parlak
           ve  çalışkan  Kalemiyle  hem  Risalet-in  Nur'un,  hem  bizim
           hatıralarımızda  çok  ehemmiyetli  mevki  tutan  ve  yerleşen  Hâfız
           Tevfik'in  yazdığı  Âyet-ül  Kübra  Risalesini  münasib  gördüğünüz
           zamanda gönderirsiniz. Dokuz sene yazılarıyla mesrurane ünsiyet eden
           gözlerim, hasretle o yazıları görmek istiyor.

                  Kıymetdar  Hulusi  ve  Hakkı  gibi  Kardeşlerim!  Hakkı'nın
           dediği gibi.. Sabri'nin Mektublarını aynen onların yerine kabul olmuş; o
           cihette Hulusi ile muhabere kesilmemiş, devam ediyor. Hadsiz şükür ve
           hamd ü sena olsun ki; Risalet-in Nur gittikçe parlak, hârikane Fütuhat-ı
           İmaniye yapar. Kendi kendine inşâallah her görenin Kalbinde yerleşir,
           muannidleri susturur. Bir hıfz-ı gaybî altında düşmanları şaşırtmış, kör
           gözleri  onu  görmüyor.  İzini  bulamadığı  halde,  parlak  faaliyetini
           müşahede ediyorlar... Bu vakit pek ziyade ihtiyat lâzım.


                                           * * *
                  Aziz, Sıddık, Kıymetdar Kardeşlerim ve Hizmet-i Kur'ani-
           yede metin, Ciddî, Çalışkan Arkadaşlarım!
                  Yeni bir Medar-ı Keramet ve İnayet ve Sürur olan Mektubunuzu
           aldım. Ve Risalet-in Nur'a aid bir İkram ve İnayet-i İlahiyeyi gösterdi.
           Şöyle ki:
                  Bundan  dört-beş  gün  evvel,  şiddetli  bir  taharri  ile  menzilim
           teftiş  edildi.  Her  tarafa  baktıkları  halde  Hıfz-ı  İlahî  ile  bizi  mahzun
           edecek bir şey bulamadılar. Yalnız İktisad, Hastalar, İstiaze gibi altı-
           yedi Risaleyi zararsız buldular. Sonra da Hüsrev'in Ezan mes'elesi gibi
           müsadere kaidelerine tam muhalif olarak noksansız iade ettiler. Ben o
           hâdiseden  size  endişe  edip,   dağdan   dönerken   Abdülmecid,   Sabri,
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18