Page 117 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 117

ِ
                                          ِ
                                                              ِ ِ
                        ِ
                                    ِ ٍ
                       ِ ۪هدمحب ِ ِ  ِ حِبيَُِّلااِء َ شَِنمِناوِِِِِِِِِِِِِهناح  ِ س ِ ب س ْ َ  ِهمسا ِ ب
                                                       س َ
                             س َ س
                         ْ َ
                                            ْ َ
                                         ْ
                                      ْ
                                                                 ْ
                               ِّ
                                    ِ
                              ِ
                        ِ جْل ِ َّثلاِتارَطقِدد ِ ع ِ بِهتاَكربِو  ِ  ِة ا ِ للّ ِ  س ٰ َ  ِ محرِوِم  ِ ي ِ سك ْ ْ  ِ َلعِمَلاسل ِ َا
                                َ َ َ
                        ِ
                                                    َ ْ َ َ
                                                              َ س َّ
                                      َ س س َ َ
                  Aziz, Sıddık Kardeşlerim,
                  Tekrar  Bayramlarınızı  bu havalideki  Kardeşlerimiz ile beraber
           tebrik  ediyoruz.  Sizin  beş-altı  Mektubunuza  mukabil  beş-altı  Mektub
           yazmak hakkınızdır; fakat benim ümmiliğim için kusura bakmazsınız.
           Bir kısa Mektub ile iktifa ediyorum.
                  Evvelâ:  Hüsrev'in  Mektubu,  Risale-i  Nur'a  Hizmet  edemediği
           için teessüfüne mukabil ona yazınız ki: Hüsrev'in cazibedar yazıları ve
           nüshaları onun yerinde pek parlak bir surette Hizmet ediyorlar.
                  Ve  Hulusi'nin  Yirmiyedinci  Mektub'a  giren  Mektubları  dahi
           onun bedeline çalışıyorlar, Vazifesini kısmen görüyorlar. Ve merhume
           vâlidesine mahsusan Dua edilecek.
                  Ve  Aydınlı  Hasan  Âtıf'ın,  Hâfız  Ali'nin  Mektubunun
           haşiyesinde  yazdığı,  misli  görülmemiş  şu  Dua:  "Ya  Rab!  Güldür
           Said'i, tâ gülmesinden güller açılsın" diye pek garib fıkrası, Risale-i
           Nur'a onun Sadakat ve İhlasının acib bir Kerametidir ki; otuz günde bir
           defa gülmeyen o bîçare Said, bir günde otuz defa güldüğünün yazılması
           ve size o Mektubun gönderilmesi zamanına tam tamına Tevafuk ediyor.
                  Marangoz  Ahmed'in,  cidden  beni  sürurla  ağlattıran  ve  çok
           meraklarımı  izale  eden  Risale-i  Nur'un  mübarek  Şakirdlerinin
           Kerametkârane, bir gecede oraya gelen Mektubları lâzım gelen yerlere
           göndermek için yazmaları, beni fevkalâde mesrur ve müteşekkir eden
           Mektubu, bir Kitab kadar ve on Mektub yerinde kabul ettik. Merhum
           ve kıymetdar ve çok vefakâr ve fedakâr ve sekiz sene bana Hizmet eden
           bir  Kardeşimiz  Marangoz  Mustafa  Çavuş  yerine,  Cenab-ı  Hak
           Rahmetiyle, Kahraman Marangoz Ahmed'i verdi.

                  Nur Fabrikasının Sahibi Hâfız Ali'nin Mektubları, çok ince ve
           çok  yüksek  hissiyatını  ve  Kerametkârane  İhlasının  derecelerini
           gösterdiğinden, pek uzun bir mukabele ister. Fakat şimdilik bu kadar
           deriz:
   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122