Page 115 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 115

KASTAMONU LÂHİKASI                                                                                    117


           ve Zikir ve Tehlil ile bir Hatme-i Muazzama-i Muhammediye (A.S.M.)
           ve  Zikir  ve  Tesbih  eden  ve  rûy-i  zemin  kadar  geniş  bir  Halka-i
           Tahmidat-ı  Ahmediye  (A.S.M.)  Dairesine  tasavvuran  ve  niyeten
           girmek  medar-ı  füyûzat  olduğu  gibi;  ben  ve  biz  de,  Risale-i  Nur'un
           geniş Daire-i Dersinde ve Halka-i Envârında Ders alan ve Dua eden ve
           çalışan binler masum lisanların  ve Mübarek  İhtiyarların Dualarına ve
                                                                       ۤ
           A'mal-i  Sâlihalarına  hissedar  olmak  ve  Dualarına   ي ِ ما  demek
                                                                   ن
           hükmünde olarak, onlarla Tayy-ı Mekân ederek, hayalen omuz omuza,
           diz  dize  bulunmak  hayaliyle  ve  niyetiyle  ve  tasavvuruyla  kendimizi
           fevkalhad bahtiyar biliyoruz. Hususan âhir ömrümde böyle kıymetdar,
           masum,  manevî  evlâdları  ve  yüzer  küçük  Abdurrahman'ları  bulmak,
           benim için dünyada bir Cennet Hayatı hükmüne geçiyor.

                  Geçen  Ramazan-ı  Şerif'te,  hastalığım  münasebetiyle,  herbir
           Kardeşim  benim  hesabımla  birer  saat  çalışmalarının  pek  büyük
           neticelerini  Aynelyakîn  ve  Hakkalyakîn  gördüğümden;  böyle  Duaları
           reddedilmez  masumların  ve  Mübarek  İhtiyarların  ve  bahtiyar
           Üstadlarının,  benim  hesabıma  arasıra  lisanen  ve  kalben  Duaları  ve
           çalışmaları, Kalemleriyle yardımları, benim Risale-i Nur'a Hizmetimin
           Uhrevî bir Netice-i Bâkiyesini dünyada dahi bana gösterdi.
                                           ِ
                                                 ِ للّ ِ
                                     ِ  ِ ض ِل ِ ِ ر ِ ۪ ب  ِ فِنم ِ اَذه  ِ ِ  ِدمحْلَا
                                    َ ِّ  ْ  َ ْ  ٰ ٰ  س ْ َ
                  (Çok ehemmiyetlidir)
                  Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
                  Bugünlerde  gayet  Sadık  ve  dikkatli  bir  Kardeşimizin
           ihtiyatsızlığından küçük bir tokat  yemesi münasebetiyle, hem bu dört
           ay  müddetçe,  binler  adam  kadar  alâkadar  olduğum  halde;  ahval-i
           âlemden, siyaset ve harbden kat'iyyen bir haber almayıp ve istemeyip
           ve  merak  etmez  bir  tarzda  bulunmamdan,  Feyzi  ve  Emin  gibi  has
           Kardeşlerimin  hayretleri  ve  istifsarları  sebebiyle  bir  Hakikattan,  çok
           defa  beyan  ettiğim  gibi  yine  bir  parça  ondan  bahsetmek  lüzum  oldu.
           Şöyle ki:
                  Hakaik-i  İmaniye,  herşeyden  evvel  bu  zamanda  en  birinci
           maksad  olmak  ve  sair  şeyler  ikinci,  üçüncü,  dördüncü  derecede
           kalmak ve
   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120