Page 176 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 176
178 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ِ
َٓ ِ
sarihan işitirsin Semavî bir Sadâ der ki: ِ َّلااِهٰلا
ِ
ِ َلا ِ
و
ه
ِ
َ
َ س
O sestir gayeten ulvî, nihayet derece ciddî, hakikî pek samimî, hem
nihayet munis ve mukni' ve bürhanla mücehhezdir. Mükerrer der ki:
َٓ ِ
ِ
ِ َّلااِهٰلا
ه
ِ
ِ َلا ِ
ِ
و
َ
َ س
Şu Bürhan-ı Münevverde, Cihat-ı Sittesi şeffaf ki, üstünde
münakkaştır müzehher Sikke-i İ'caz, içinde parlayan Nur-u Hidayet der
َٓ ِ
ِ
ki: ِ َّلااِهٰلا
و
ِ
ِ
ِ َلا ِ
ه
َ
َ س
Evet altında nescolmuş mühefhef mantık ve bürhan, sağında aklı
istintak; mürefref her taraf, ezhan "Sadakte" der ki:
ِ
ِ
و
ِ َّلااِه َٓ ِ ِ َلا ِ ِ ٰلا
ِ
ه
َ
َ س
Yemîn olan şimalinde, eder Vicdanı istişhad. Emamında Hüsn-ü
Hayırdır, hedefinde saadettir. Onun miftahıdır her dem ki:
ِ
َٓ ِ
ِ َّلااِهٰلا
ه
ِ َلا ِ
ِ
و
ِ
َ
َ س
Emam olan verasında ona mesned Semavîdir ki, Vahy-i Mahz-ı
Rabbanî. Bu şeş cihet ziyadardır; bürucunda tecellidar ki:
َٓ ِ
ِ
ِ َّلااِهٰلا
و
ه
ِ
ِ
ِ َلا ِ
َ
َ س
Evet vesvese-i sârık, bâvehm şübhe-i târık, ne haddi var ki o mârık,
girebilsin bu bârık kasra. Hem şârık ki, Sur Sureler şâhik, her Kelime
َٓ ِ
ِ
bir Melek-i Nâtık ki: ِ َّلااِهٰلا
و
ِ
ِ
ِ َلا ِ
ه
َ
َ س
O Kur'an-ı Azîmüşşan nasıl bir Bahr-ı Tevhiddir. Birtek katre, misal
için birtek Sure-i İhlas, fakat kısa birtek remzi, nihayetsiz rumuzundan.
Bütün enva'-ı şirki reddeder, hem de yedi Enva'-ı Tevhidi eder isbat;
üçü menfî, üçü müsbet şu altı Cümlede birden:
Birinci Cümle: ِوهِلق karinesiz işarettir. Demek ıtlakla tayindir.
ْ س
َ س
O