Page 181 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 181
KASTAMONU LÂHİKASI 183
İmaniyeyi sarsmıyordu. O Muhakkik ve Allâme ve Müçtehid Zâtların
asırlarına göre Münazara-i İlmiyede ve Diniyede istimal ettikleri
silâhlar hem geç elde edilir, hem bu zaman düşmanlarına birden galebe
edemediğinden; Risale-i Nur, Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'dan hem çabuk,
hem keskin, hem tam düşmanların başını dağıtacak silâhları bulduğu
için, o Mübarek ve Kudsî Zâtların tezgâhlarına müracaat etmiyor.
Çünki umum onların merci'leri ve menba'ları ve Üstadları olan Kur'an,
Risale-i Nur'a tam mükemmel bir Üstad olmuştur. Ve hem vakit dar,
hem bizler az olduğumuz için vakit bulamıyoruz ki, o Nuranî
Eserlerden de istifade etsek.
Hem Risale-i Nur Şakirdlerinin yüz mislinden ziyade zâtlar, o
Kitablarla meşguldürler ve o vazifeyi yapıyorlar. Biz de, o vazifeyi
onlara bırakmışız. Yoksa hâşâ ve kellâ! O Kudsî Üstadlarımızın
mübarek Eserlerini Ruh u Canımız kadar severiz. Fakat herbirimizin
birer kafası, birer eli, birer dili var; karşımızda da binler mütecaviz var.
Vaktimiz dar. En son silâh, mitralyoz gibi Risale-i Nur bürhanlarını
gördüğümüzden, mecburiyetle ona sarılıp iktifa ediyoruz.
Latif bir Tevafuk:
ِ
ِ
ِ
Bu Mektubu başta ِناضمرِِره ِ شِِقئ ِ ِ َٓ اقد ِتارشاع ِددع ِ ِ ب deyip,
َ َ َ َ
َ
َ َ
َ
َ َ
َ ْ
müteaddid işler meydana geldi, daha yazamadık. Tâ, mübarek Âtıf'ın
ِ
ِ
ِ
mübarek Mektubu geldi. Başında ِناض ِ مرِ ِرهشِ ِقئ ِ ِ َٓ اقد ِ تارشاع ِ ددع ِ ب
ْ َ
َ
َ َ َ
َ َ
َ َ
َ
َ
Kelimeleri Mektubumuzun başına Tevafuk etmek için bizi beklettirdi.
O Kerametkâr Kalemiyle bu memlekete evvelce gönderdiği parlak
yazıları Risale-i Nur'u, bu havalide parlamasına yaldızlatılmış. Şimdi
müstesna Kalemiyle bazı nüshaları bu havaliye imdadımıza göndermek
niyeti, pek büyük bir Hizmet-i Nuriye olarak bir fedakârlıktır; fakat
kendine de çok lâzımdır.
Şimdiden, buradaki Risale-i Nur Şakirdleri namına ona binler
teşekkür ve o Hizmette onu tebrik ediyoruz. Ve onun Kerametli
Kalemi, cazibedar Esrar-ı Tevafukiyeden yüzünü çevirip doğrudan
doğruya Risale-i Nur'un Neşrine sarılması, bizi çok minnetdar ve mes-
rur eyledi. Cenab-ı Hak onun gibi hâlis, muhlis Talebeleri Çoğaltsın,
ۤ
ي ِ ما. Mektublarınızda arasıra Sıddık Süleyman'ın, eski zamanda
ن
hararetli