Page 180 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 180
182 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
İkincisi: Tahir'e ve Hâfız Ali'ye ve arkadaşlarına kazandırdığı
fevkalâde bir Sevab noktasıdır ki; bu Sırra delil-i zahir, emsali
matbaada, tab'da görülmemiş bir tarzda, aynen Tahir'in hattı fotoğrafla
alınmış gibi, kim bakıyorsa, "Bu Tahir'in yazısıdır, matbu' değildir" der.
Hem kâğıt, hem vakit dar olduğundan bâki umuma Selâm.
Kardeşiniz
Said Nursî
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim,
Bu Ramazan-ı Şerif'te âfâka bakmamak ve dünyayı unutmağa
çok muhtaç olduğum halde; maatteessüf, dünyaya arasıra bakmağa bizi
mecbur ediyorlar. İnşâallah, bu bakmakta niyetimiz Hizmet-i İmaniye
olduğundan; o da bir nevi İbadet sayılır.
Evet size iliştikleri gibi, bize de ayrı ayrı suretlerde
tecavüzlerini ihsas ediyorlar. Fakat Cenab-ı Hakk'a şükür ki, onların
tecavüzleri aks-ül amel nev'inde, Risale-i Nur'un fütuhatına yardım
ediyor. İstanbul'daki ihtiyar adamın itirazı münasebetiyle Kahraman
Nazif yazıyor ki; o itiraz, Risale-i Nur'un İstanbul'da fütuhat yapmağa
ve parlamağa vesile oldu. Ve bize karşı başka cihetlerde küçücük
tecavüzler de öyle netice veriyor. Fakat şimdi bîçare bazı Hocaları ve
Sofuları Risale-i Nur'a karşı bir çekinmek, bir soğukluk vermek için hiç
hatıra gelmeyen bir vesileyi bulmuşlar. Şöyle ki:
Diyorlar: "Said, yanında başka Kitabları bulundurmuyor..
Demek onları beğenmiyor. Ve İmam-ı Gazalî'yi de (R.A.) tam
beğenmiyor ki, Eserlerini yanına getirmiyor." İşte bu acib manasız
sözlerle bir bulantı veriyorlar. Bu nevi hileleri yapan, perde altında ehl-
i zendekadır; fakat, safdil Hocaları ve bazı Sofuları vasıta yapıyorlar.
Buna karşı deriz ki: "Hâşâ, yüz defa hâşâ!.. Risale-i Nur ve
Şakirdleri, Hüccet-ül İslâm İmam-ı Gazalî ve beni Hazret-i Ali ile
bağlayan yegâne Üstadımı beğenmemek değil, belki bütün
kuvvetleriyle onların takib ettiği mesleği ehl-i dalaletin hücumundan
kurtarmak ve muhafaza etmektir.
Fakat onların zamanında bu dehşetli zendeka hücumu, Erkân-ı