Page 97 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 97
KASTAMONU LÂHİKASI 99
onların Defter-i A'maline geçmeye, aynı Üstad gibi çalışmağa
başladılar. Demek Üstad yerinde onun birkaç saat çalışmasına bedel,
pek çok saatler aynı vazifeyi görmeye başladılar. Hattâ Üstadımız
diyordu: Ehemmiyetsizliğimle beraber Isparta havalisinde Kardeş-
lerimizin A'mal-i Uhreviyesine bir medar, bir müheyyic hükmünde
benim kusurlu çalışmam kâfi gelmiyordu; Cenab-ı Hak Rahmetiyle, bu
hastalık vesilesiyle bir Şahs-ı Manevî ve kuvvetli bir medar olacak bu
tedbiri ihsan etti, cüz'iyetten Külliyete çıkardı.
Yine bu hastalığın letaifindendir ki; Üstadımızın hiç sesi
çıkmıyordu, konuşamıyordu. Hiç beklenilmeden, bir iftar vaktinde bir
doktor geldi, elini tuttu. Üstadımız dedi ki: "Ben hastalığımı muayene
ettirmem, ben hekimlere muhtaç değilim. Hekim, Cenab-ı
Hak'tır." Birden canlandı, sesi çıkmağa başladı. Güya kendisi bir
doktor şeklini aldı. Doktor ise, hasta vaziyetine girdi. Doktora
ehemmiyetli bir Mektub okudu, doktorun derdine deva olacak bir ilâç
oldu. Sonra top atıldı. Doktora dedi ki: "Burada iftar et." Doktor dedi
ki: "Bugün kusur etmişim, oruç tutamadım" demesiyle çok hayret
ettiğimiz Üstadımızın vaziyeti, orucunu bozmuş bir doktorun tıb
noktasında hâkimane vaziyetini kabul etmediği için o vaziyet ona
verildiğini bildik.
Evet Risale-i Nur'un Şahs-ı Manevîsinden gelen şifa Duası, öyle
yüzbin doktora mukabil gelir diye biz de tasdik ettik. Bu hastalığın
Leyle-i Kadir'de Risale-i Nur'un Talebeleri, hususan masumların
ettikleri şifa Duaları öyle bir derece hârika bir surette tesirini gösterdi
ki, Üstadımıza sıhhat halinden daha ileri bir surette birden bir vaziyet
verildi. Leyle-i Kadr'e lâyık bir tarzda çalışmağa başladı. Risale-i Nur
Şakirdlerinden gelen bu Dua-yı Şifa, hârika bir Mu'cize gibi bir
Keramet olduğunu biz gözümüzle gördük.
Orada bulunan Kardeşlerimize birer birer Selâm ve arz-ı hürmet
eder, Dualarını isteriz.
Bura Risale-i Nur Şakirdlerinden
Kardeşiniz
Emin, Mehmed Feyzi
* * *