Page 99 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 99

KASTAMONU LÂHİKASI                                                                                    101


           bu  defaki  Mektubundaki  bazı  noktaları,  beni  sürur  yaşıyla  ağlattırdı.
           Yalnız  bu  kadar  var  ki;  bir  zarf  içinde  gönderilen  yirmibeş  banknot
           bulundu,  kimin  zarfından  olduğunu  bilemedik.  Bilirsiniz  ki,  bütün
           ömrümde kimseden hediyeleri kabul edemiyorum. Hattâ Rüşdü'nün bu
           defaki hediyesini reddedip hatırını kırdım, geri çevirdim. Cenab-ı Hak,
           beni  muhtaç  bırakmıyor.  İnsanlara  da  muhtaç  etmiyor.  Beni  merak
           etmeyiniz.  Fakat  Mübarekler  Heyetinde  öyle  bir  Şahs-ı  Manevî
           hissediyorum  ki,  kaidemi  ona  karşı  muhafaza  edemiyorum.  O  Şahs-ı
           Manevîyi kızdırmamak ve rencide etmemek için, yalnız o paradan borç
           olarak beş lirayı bu Bayram umûr-u hayriyesine sarfetmek için kabul
           ettim.  Yirmisini  Sabri  vasıtasıyla  ve  namıyla  geri  gönderip  iade
           ediyorum,  gücenmeyiniz.  Ve  bilhassa  مِ عِ نسح  gayet  müstesna

           Kalemiyle dört güzel hediyeleri pek çok kıymetdar göründü. İnşâallah
           bu  havalide  çokları  şevkle  Kitabete  sevkedecek.  Böyle  kuvvetli
           Kalemleri Risale-i Nur'a ihsan eden Cenab-ı Hakk'a yüzbinler şükür.

                  Mübarekler  Heyetinden  Mehmed'in  Mektubu  beni  çok  sevin-
           dirdi.  Şimdi  yazdığım  vakitte  yanımda  bulunan  memleketin  eşrafına

                                            ِ
           okudum. O eşraflar da ِللّاِء آَش ِام,ı  ِللّاَِكراب dediler, hayretle alkışladılar.
                                            س ٰ
                                        َ َ
                                                 َ َ
                                 ٰ َ
           O Mektubun ve ötekilerin birer kısmını Lâhika'ya kaydedeceğiz.

                  Abdurrahman'ın birinci Vârisi ve Risale-i Nur'un birinci Şakirdi
           Büyük  Mustafa'nın  kapı  istikbalinde  arkadaşı  olan  Hacı  Osman'ın
           Mektubu ve o Mektubdaki rü'yaları manidar ve ettiği tabir de doğrudur.
                  Aziz Kardeşlerim, sizinle konuştuğum bu dakika İftar vaktine
           yarım  saat  kalmış.  Bayram  gecesidir,  hastalık  şiddetlidir.  Onun  için
           fazla  konuşamıyorum.  Bende  büyük  ve  tehlikeli  hastalıktan,  Risale-i
           Nur'un  Şahs-ı  Manevîsinin  Mu'cize  gibi  şifa  Duası  Kerametiyle  o
           tehlike geçti. Fakat öyle şiddetli bir öksürük, bir heyecan var ki, sizin
           gibi  canımdan  ziyade  sevdiğim  Kardeşlerimle  konuşmayı  kısa
           kesiyorum.
                  Yalnız bu kadar var ki, Isparta havalisinde yüzer genç Said'ler
           ve  Hüsrev'ler  yetişmişler.  Bu  ihtiyar  ve  zaîf  Said,  dünyadan  kemal-i
           istirahat-ı kalble   veda   etmeye   hazırdır.   Ve    bilhassa   mühim    bir
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104