Page 227 - Üst Akıl İngiliz Derin Devleti'nin İç Yüzü 2. Cilt
P. 227
Adnan Harun Yahya
Dünyada hiç kimse, acı ve yoksulluk çekmeye mahkum olarak bırakıla-
maz. Zavallı duruma getirilmiş her kişi ve her millet, vicdanlı insanların so-
rumluluğu altındadır. Hele ki bu insanlar, Deccal'in basit aldatmacaları sonu-
cunda bu hallere düştüyse, bunu ortadan kaldıracak hamleler yapmak şarttır.
Allah, iyilerin çabasını elbette görecek ve deccali sistemi ortadan kaldırıp,
zayıf bırakılmışları refaha erdirecektir. Bunun için bize düşen, çaba ve duadır.
Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ül-
keden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize Katından
bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bıra-
kılmışlar adına mücadele etmiyorsunuz? (Nisa Suresi, 75)
Bağımsızlık Adı Altında Sömürü
Yeni dünya düzeni, "yeni sömürgecilik" sisteminin uygulanması için ol-
dukça müsait hale gelmiştir. II. Dünya Savaşı sonrasında kurulmuş olan Bir-
leşmiş Milletler, çeşitli bildirgelerle sömürge döneminde gerçekleşen bazı ey-
lemleri "insanlığa karşı suçlar" olarak tanımlamıştır. Uluslararası Ceza Mah-
kemesi, Roma Statüsü'nün savaş suçlarını açıklayan 8. Maddesi ile insanlığa
karşı suçları tanımlayan 7. Maddesi, sömürgeciliği "insanlığa karşı suç" olarak
kabul etmiştir.
Sömürge ülkelerine bağımsızlık verilmesinin hemen sonrasında BM, ba-
ğımsızlık kazanan sömürge ülkelerini bünyesine kabul etmeye başlamış, bu
durum İngiliz derin devleti nezdinde önemli rahatsızlıklara sebep olmuştur.
İngiliz Tarihçi Mark Curtis, The Great Deception: Anglo-American Power
and World Order (Büyük Aldatmaca: Anglo-Amerikan Gücü ve Dünya Dü-
zeni) isimli kitabında bu durumu şöyle tarif etmiştir:
Haziran 1950 tarihli bir Dışişleri notunda şu ifadeler yer alıyor: "'Bir devlet-
bir oy' sistemi kapsamında, küçük ülkelerin gereksiz bir etki gücüne sahip hale
gelmesi, İngiltere ve İngiliz Milletler Topluluğu'nun temel menfaatlerini, BM
müdahalesinden koruma imkanını kısıtlayabilir." Başbakan Harold Macmillan
da benzer bir ifadede bulunuyor ve Soğuk Savaş'ın bir probleminin "Afrika-
Asya kamplarında son derece önemsiz ülkelerin eline ciddi bir şantaj kozu
vermesi" olduğunu söylüyordu. İngiltere'nin, İngiliz Milletler Topluluğu'na yö-
nelik demokrasi hakkındaki düşünceleri de benzerdi. Örneğin 1953 tarihli bir