Page 228 - Üst Akıl İngiliz Derin Devleti'nin İç Yüzü 2. Cilt
P. 228
memorandumda şöyle deniyordu: "İlkel insanların yaşadığı bu küçük ülkeler
şu anda 'yetişkin ülke' olmak için gereken zihinsel yetkinliğe sahip değiller."
İngiltere'nin İngiliz Milletler Topluluğu Bakanı da, yeni bağımsızlık kazanmış
bölgelere tam Milletler Topluluğu statüsü vermenin "rahatsız edici" olacağını,
... ve "en baştan itibaren ... bizim etki alanımızda kalmalarının sağlanması
gerektiğini" söylemişti ... İngiltere "BM'nin, İngiltere'nin kolonileri üzerindeki
etkisini zayıflatmasını engellemek" istiyor ve bunu sadece savaş sonrası yıllarda
değil "dekolonizasyon" sürecinde de devam ettiriyordu. Örneğin 1960 BM Ge-
nel Kurul kararı "tüm yetkinin acilen ve herhangi bir koşul olmadan [sömürge]
halklarına devredilmesini" söylüyordu. İngiltere bu kararda oy kullanmadı ve
bu beyanı hiçbir zaman resmi olarak kabul etmedi. Ayrıca uzun yıllar, komi-
tenin, kararın uygulanmasını denetlemek için görevlendirdiği delegelerin, böl-
gelerini ziyaret etmesine izin vermedi. 1970'teki Genel Kurul kararı 1960 tarihli
kararın uygulanması yönünde tekrardan çağrıda bulununca, İngiltere protesto
için bu kararı hazırlayan komiteden istifa etti. 263
İngiliz derin devleti, sömürgecilik sisteminde artık pek çok uygulamanın
suç kapsamına girdiğini biliyordu. Bu nedenle, yine aynı toprakları sömürecek
ama yeni kanunlara göre suç sayılmayacak sinsi bir sömürü politikası arayışı
içine girdi. "Yeni sömürgecilik" buna çok uygundu. Yeni sömürgecilik siste-
minde, ülkeler yine İngiliz derin devletinin sömürüsü altında olacaktı; fakat
uygulama o kadar kitabına uygun şekilde yapılacaktı ki, işlenen suçlarla ilgili
değil suçlama, kınama dahi söz konusu olmayacaktı. Hatta tümüyle bir in-
264
sanlık suçu olan köle ticareti, tamamen farklı görünüm altında işlemeye devam
edecek ve farklı görünüm almış olmasından dolayı da herhangi bir suç kap-
samına dahil edilmeyecekti.
Özellikle mali yardımlar adı altında gerçekleştirilen ekonomik yaptırımlar,
söz konusu sömürge ülkelerinde siyasi gücü ikinci plana itmekte, hukuki sis-
temi yok etmekte ve askeri gücü ise tamamen sömüren toplumun hakimiye-
tine bırakılacaktı. Görünürde toprakların fiziki işgali söz konusu değildi, fakat
pratikte topraklar siyasi, sosyal, kültürel, askeri ve mali bakımdan tümüyle
sömürgecilerin yönetimi ve kontrolü altında olacaktı. Kanun koyucular sö-
müren ülkeler olduğundan, söz konusu sömürü sisteminin kanunlarda bir
karşılığı bulunmayacaktı.
ÜST AKIL İNGİLİZ DERİN DEVLETİNİN İÇYÜZÜ -2