Page 230 - Üst Akıl İngiliz Derin Devleti'nin İç Yüzü 2. Cilt
P. 230

Şunu unutmamak gerekir: İngiliz derin devleti, gerçekte hiçbir ülkenin
                  demokratikleşmesinden veya liberalleşmesinden yana değildir. Keza demo-

                  kratikleşme, İngiliz derin devleti için büyük bir risktir. Derin devlet, halkı
                  yönlendirebilmektedir ama halkın seçimini her zaman kontrol edemeyebilir.

                  İngiliz derin devletinin aradığı sistem, tamamen kendi kontrolü altında olan
                  bir sistemdir. Dolayısıyla söz konusu ülkelerde "demokratikleşme" teriminin

                  bu kadar fazla kullanılması, demokratikleşme özlemi değildir. Aksine ülke
                  üzerine uygulanacak yaptırımlar için bir kılıftır.

                       İngiliz derin devleti, genellikle sihirli kelime "demokratikleşme"yi ön pla-

                  na çıkararak, bu talebe uyan ve kendi kontrolünde olan bir lideri ülkenin ba-
                  şına getirmektedir. Bu sözde demokrasi sistemi, aslında İngiliz derin devleti-

                  nin tasvip etmediklerini susturma siyasetidir. Yani bir bakıma, İngiliz derin
                  devletinin liderliğinde bir diktatörlük sistemidir.

                       Antropolog Bronisław Malinowski, İngiliz derin devletinin Afrika'yı sözde

                  "medenileştirdiği" iddiaları ile ilgili olarak şu gerçeklere dikkat çekmiştir:


                       "Biz" onlara, siyasal hakimiyetin araçlarını vermiş değildik, tıpkı iktisadi zen-
                       ginlik ve avantajlarının özünü onlarla paylaşmadığımız gibi. 265


                       İngiliz derin devletinin himayesindeki hiçbir kurumun maddi "yardım-
                  ları" karşılıksız yapmayacağı mutlaka akılda tutulmalıdır. Yardımlar yoluyla

                  hem söz konusu ülkeler her açıdan hakimiyet altına alınmakta, hem de verilen
                  yardımlar aslında yüksek faizli borçlar şeklinde olmaktadır. Borçların sadece

                  faizleri ödenebilmekte ve söz konusu ülkeler daima bu borç batağı altında İn-
                  giliz derin devletinin himayesinde kalmaktadırlar.

                       Kanadalı siyaset bilimi uzmanı Robert Cox, "hegemonik devlet" olabilmek

                  için bir devletin evrensel görünen bir dünya düzeni kurması gerektiğini ileri

                  sürer. Cox, bu dünya düzeninin özelliğini ise, "hakim olan devlet diğerlerini
                  sömürürken, sömürülen ülkelerin, mevcut durumun kendi çıkarları doğrultu-
                  sunda olduğunu sanmaları" şeklinde tanımlar.      266  Şu an hali hazırdaki durum

                  tam olarak budur.

                       Postkolonyal (sömürge sonrası) çalışmaların önemli ismi Hintli Akade-

                  misyen Partha Chatterjee, Nationalist Thought and the Colonial World (Mil-





        ÜST AKIL İNGİLİZ DERİN DEVLETİNİN İÇYÜZÜ -2
   225   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235