Page 140 - Resullerimiz Diyor Ki
P. 140
düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu görüle-
cektir. Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kul-
lanılıyorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir.
Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algıla-
yan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak, tüm tek-
nolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağ-
men kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır.
En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik
setini düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybo-
lur veya az da olsa mutlaka parazit oluşur veya müzik setini açtı-
ğınızda daha müzik başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız. An-
cak insan vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler son derece
net ve kusursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik setinde
olduğu gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net
bir biçimde onu algılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu ya-
na böyledir. Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve
ses cihazı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı ola-
mamıştır. Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların ötesin-
de, çok büyük bir gerçek daha vardır.
Beynin İçinde Gören ve
Duyan Şuur Kime Aittir?
Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfonileri,
kuşların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?
İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarılar,
elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyokim-
ya kitaplarında bu görüntünün beyinde nasıl oluştuğuna dair bir-
çok detay okursunuz. Ancak, bu konu hakkındaki en önemli ger-
çeğe hiçbir yerde rastlayamazsınız: Beyinde, bu elektrik sinyalle-
138