Page 225 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 225
ESKİŞEHİR HAYATI 227
ve Kur'ânın Senasına mazhariyetleri cihetiyle Türk Milletini pek çok
takdir eden; ve altı yüz senedenberi bütün dünyaya karşı koyan ve
Kur'ânın Bayraktarı olan bu millete karşı gayet şiddetli taraftar bulunan;
ve bin Türkün şehadetiyle, bin milliyetçi Türkçüler kadar Türk Milletine
bilfiil Hizmet eden ve kıymettar otuz-kırk Türk gençleri, Namazsız otuz
bin hemşehrilerine tercih etmekle bu gurbeti ihtiyar eden ve Hocalık
haysiyetiyle İzzet-i İlmiyeyi muhafaza eden ve Hakaik-i İmaniyeyi pek
vâzıh bir surette Ders veren bir İnsanın; on sene ve belki yirmi - otuz
sene zarfında, yirmi - otuz değil, belki yüz, belki binler Talebesi, sırf
İman ve Hakikat ve Âhiret noktasında Onunla Fedakârane bağlansa ve
Âhiret Kardeşi olsalar çok mudur ve zararı mı var? Hiç Ehl-i Vicdan ve
İnsaf bunları tenkide cevaz verir mi? Ve bunlara cemiyet-i siyasiye
nazariyle bakabilir mi?
Rabian: On sene zarfında yüz banknot ile idare eden ve günde, bazan
kırk para ile geçinen ve yetmiş yamalı bir abayı yedi sene giyen bir adam
hakkında: "Nereden para alıp yaşıyorsun ve teşkilât yapıyorsun?"
diyenler, ne kadar insaftan uzak düştüklerini Ehl-i İnsaf anlar.
İ k i n c i M a d d e : Menemen Hâdisesinin bir yalancı taklidini
yapıp; millete dehşet verip, serbestî kanunları kolayca tatbik etmek
desisesiyle hükûmeti iğfal ederek, gûya "Hükûmetin serbestî kanunlarını
kabul ettirmesine yardım ediyor" entrikasiyle, beni Barla'dan Ispartaya
cebren celbettiler. Baktılar; ben, öyle fitnelere âlet olamıyorum ve öyle
her cihetçe vatana, millete, Dine zararlı olan akîm teşebbüslere hiçbir
meylim yoktur, anladılar ki o vakit plânlarını değiştirdiler. Benim
beğenmediğim bir şöhret-i kâzibemden istifade edip, hiç hatır ve
hayâlimize gelmeyen entrikalarla başımıza Menemen hâdise-i mazlûme-
sinin bir mevhum taklidini geçirdiler. Hem millete, hem hükûmete, hem
mâsum, mevkuf birçok efrad-ı millete büyük zarar verdiler. Şimdi
yalanları meydana çıktıkça, kurdun keçiye bahane bulması nev'inden
bahaneleri bulup, me'murîn-i adliyeyi şaşırtmak istiyorlar. Adliye
me'murlarının bu mes'elede çok dikkate ve ihtiyata muhtaç olduklarını
müdafaa-i milliye hukukum noktasında hatırlatıyorum. Asıl ittiham
edilecek onlardır ki, hükûmetin bâzı erkanına dalkavukluk edip ve
sahtekârlıkla, bir yalancı cemiyet maskesi altında bazı safdil mâsumları,
biçareleri