Page 226 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 226
228 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
tehyiç ederek küçük bir hâdise çıkarır; sonra şeytan gibi habbeyi kubbe
gösterip, hükûmeti şaşırtır, çok mâsumları ezdirir, memlekete büyük
zarar verir, kabahati başkalara yükler. İşte bu mes'elemiz aynen böyledir.
Ü ç ü n c ü M a d d e : Hükûmetin daireleri içinde en ziyade
hürriyetini muhafaza etmeye ve te'sirat-ı hariciyeden en ziyade
bîtarafane, hissiyatsız bakmakla mükellef olan elbette mahkemedir. Ben,
mahkemenin hürriyet-i tâmmesine istinaden, hürriyetle, hukuk-u
hürriyetimi bu suretle müdafaa etmeye hakkım vardır. Evet her yerde,
adliyede mal ve can mes'eleleri var. Eğer, hâkim şahsî hiddet edip bir
katili katletse, o hâkim katil olur. Demek, adliye me'murları, hissiyattan
ve te'sirat-ı hariciyeden bütün bütün âzade ve serbest olmazsa, sureten
Adalet içinde müthiş günahlara girmek ihtimali var. Hem; cânilerin,
kimsesizlerin ve muhaliflerin dahi bir hakkı var. Ve hakkını aramak için,
gayet bîtarafane bir merci isterler. Adalet noktasından tarafgirlik fikrini
verip, Adaletin mahiyetini zulme çeviren, hakkımda sarfedilen bir
tâbirdir ki, Isparta'da ve burada bazı isticvablarda ismim Said Nursî iken,
her tekrarında Said Kürdî ve bu Kürd diye beni öyle yâd ediyorlar.
Bununla, hem Âhiret Kardeşlerimin Hamiyet-i Milliyelerine ilişip
aleyhime bir his uyandırmak, hem mahkeme ve Adaletinin mahiyetine
bütün bütün zıd ve muhalif bir cereyan vermektir. Evet, hâkim ve
mahkeme tarafgirlik şâibesinden müberra ve gayet bîtarafane bakması
birinci Şart-ı Adalet olduğuna dair binler vukuat-ı tarihiyeden, Hazret-i
Ali Radiyallahu Anh'ın Hilâfeti zamanında bir yahudi ile mahkemede
beraber oturmaları ve çok Padişahların, âdi adamlar ile Mahkeme-i
Adalette görülmesi gibi çok hâdisat-ı tarihiye varken, benim hakkımda
bir yabanilik hissini veren ve nazar-ı Adaleti şaşırtmak isteyen adamlara
derim:
Ey efendiler! Ben, herşeyden evvel Müslümanım ve Kürdistan'da
dünyaya geldim. Fakat, Türklere Hizmet ettim ve yüzde doksan dokuz
menfaatli Hizmetim Türklere olmuş ve en çok hayatım Türkler içinde
geçmiş ve en sâdık ve en hâlis Kardeşlerim Türklerden çıkmış ve
İslâmiyet ordularının en Kahramanı Türkler olduğundan, Meslek-i
Kur'âniyem cihetiyle, her milletten ziyade Türkleri sevmek ve taraftar
olmak Kudsî Hizmetimin muktezası olduğundan; bana Kürd diyen ve
kendini milliyetperver gösteren adamların bini