Page 231 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 231

ESKİŞEHİR   HAYATI                                                                                                        233


           dahi ihtiyatsızlık edip idare-i hâzıraya itiraz etsen, Risalelerin kuvvetiyle
           bir gaile açmak ihtimaliyle sana ilişiyoruz."

               Elcevab: Risale-i Nur'dan Ders alan, elbette, çok mâsumların kanını
           ve  hukukunu  zâyi  eden  fitnelere  girmez  ve  bilhassa  tecrübeleriyle,
           mükerreren akîm ve zararlı kalan fitnelere hiçbir cihetle yanaşmaz. Ve bu
           on senedeki on fitnelere, Risale-i Nur'un Şâkirdlerinin ondan birisi, belki
           asla hiçbirisi karışmadığı gösterir ki, Risaleler bu fitnelere zıt ve asayişi
           temine  medardırlar.  Acaba  idarece  ve  asayişi  muhafazaca;  bin  İmanlı
           adam  mı,  yoksa  on  dinsiz  serseri  mi  daha  kolaydır?  Evet  İman,  güzel
           seciyeler  vermekle  hem  merhamet  hissini,  hem  zarar  vermekten  sakın-
           mak  meylini  verir.  Amma  benim  ihtiyatsızlığım  ise,  bu  on  üç  senedir
           imkân dairesinde ne kadar elimden gelmişse hükûmetin nazar-ı dikkatini
           celbetmemek ve onunla uğraşmamak ve işlerine karışmamak için Isparta
           Vilâyetine  mâlûm  olan  hârika  bir  surette  münzeviyane  ve  merdüm-
           girîzâne  ve  müşfikkârane  ve  siyasetten  müçtenibane  yaşadığımı  bu
           memleket bilir.

               Ey  beni  bu  belâya  sevkeden  insafsızlar!  Anlaşılıyor  ki,  âsayiş
           aleyhinde hareket etmediğimden benden kızdınız, hiddet ettiniz. Asâyişe
           düşmanlık  damariyle  beni  tevkif  ettirdiniz.  Evet,  âsâyişi  bozmak  ve
           idareyi  karıştırmak  isteyenler,  benim  hakkımda  hükûmeti  iğfal  ederek,
           adliyeyi  lüzumsuz  işgal  edip  beni  tevkif  ettirenlerdir.  Onların  hakkında
           değil  yalnız  biz,  belki  memleket  namına,  başta  müddeiumumî  olarak
           hey'et-i hâkimeye dâvâ etmelidir.

               Eğer  denilse:  "Sen  vazifesizsin,  milletin  hürmetini  kabul  edip
           vazifedarlar gibi dinî Ders veremezsin. Hem, dinî Ders verecek resmî bir
           daire var; onun müsaadesi lâzımdır."

               Elcevab:  Evvelâ,  benim  matbaam  ve  Kâtiblerim  yoktur  ki  Vazife-i
           Neşri yapsın. Bizimki hususîdir. Hususî işlere, hususan İmanî ve Vicdanî
           olsa, Hürriyet-i Vicdan düsturu, onun serbestiyetini temin eder.

               Sâniyen: Hükûmet-i ittihadiye, ittifaklariyle, Darül-Hikmetil İslâmi-
           yede  Avrupa'ya  karşı  Hakaik-i  İslâmiyeyi  isbat  edecek  ve  millete  ders
           verecek bir vazife ile tavzif etmeleri ve Diyanet Riyasetinin Van'da beni
           vaiz     tâyin     etmesi     ve    şimdiye    kadar    yüz    Risaleden    ziyade
   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235   236