Page 235 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 235

ESKİŞEHİR   HAYATI                                                                                                        237


           bana yüklediği beş elîm ve hazin gurbetlerde Enislerim ve Arkadaşlarım-
           dırlar.  Onları  benden  ayırmakla,  tahammülsüz  bir  altıncı  gurbete  düşe-
           ceğim ve bu çok ağır gurbetin tazyikinden çıkan âhlardan sakınmalısınız.

                        Mahkemenin Reis ve Âzâlarından Ehemmiyetli
                                  Bir Hakkımı Taleb Ederim

               Şöyle ki: Bu mes'elede yalnız şahsım medar-ı bahis değil ki, siz beni
           tebrie  etmekle  ve  hakikat-ı  hale  muttali  olmanızla  mes'ele  hallolsun.
           Çünkü,  Ehl-i  İlim  ve  Ehl-i  Takvânın  Şahs-ı  Mânevîsi,  bu  mes'elede
           nazar-ı  millette  itham  altına  girdiği  ve  hükûmete  dahi  Ehl-i  Takvâ  ve
           İlme karşı bir emniyetsizlik geldiği ve Ehl-i Takvâ ve İlim, tehlikeli ve
           zararlı  teşebbüslerden  nasıl  sakınacağını  bilmesi  lâzım  olduğu  için;
           benim  müdafaatımın  kendim  Kaleme  aldığım  bu  son  kısmını,  herhalde
           yeni huruf ile, matbaa vasıtasiyle intişarını isterim. Tâ ki Ehl-i Takvâ ve
           Ehl-i  İlim,  entrikalara  kapılmayıp;  zararlı,  tehlikeli  teşebbüslere
           yanaşmasınlar;  ve  hükûmetin  şahs-ı  mânevîsi  nazar-ı  millette  ithamdan
           kurtulsun.  Ve  hükûmet  dahi,  Ehl-i  İlim  hakkında  emniyet  etsin  ve  bu
           anlaşılmamazlık ortadan kalksın. Ve hükûmete ve millete ve vatana çok
           zararlı düşen bu gibi hâdiseler ve anlaşmamazlık daha tekerrür etmesin.

               .........................................................................................

               Elhak,  bundan  dokuz  sene  evvel  Onuncu  Söz,  sekizyüz  Nüsha
           yayılmasiyle ehl-i dalâletin kalblerindeki inkâr-ı haşri kalblerinde sıkış-
           tırıp  lisanına  getirmeye  meydan  vermedi,  ağızlarını  tıkadı  ve  Hârika
           Bürhanlarını  gözlerine  soktu.  Evet;  Onuncu Söz,  Haşir  gibi  bir  Rükn-ü
           Azîm, İmanın etrafında çelikten zırh oldu; Ehl-i dalâleti susturdu. Elbette
           Hükûmet-i Cumhuriye bundan memnun oldu ki, meb'usanın ve valilerin
           ve  büyük  me'murların  ellerinde  Kemal-i  Serbestiyet  ile  Onuncu  Sözün
           Nüshaları gezdi.

               .........................................................................................

               Dört  aydanberi,  bu  hayat-memat  mes'elesinde,  hiçbir  yerden  benim
           acınacak  halim  bir  Mektubla  dahi  sordurulmadığı;  ve  benim  hakkımda
           halkı  tenfir  edecek  bir  surette  teşhir  etmekle  nefret-i  âmmeyi  aleyhime
           celbedip bütün bütün teshilât ve muavenetten mahrum kalmış, garib ve
           kimsesiz   halimi  tasvir  eden,  itiraznamemde  izah  ettiğim  bir   hikâye:
   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240