Page 234 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 234
236 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
cezası ya bir gün hapis ve bir lira ceza-yı nakdî veya bir tekdir veya bir
ihtardır. Ben o kanunlarla amel etmiyorum; hem amel etmekle dahi
mükellef olamıyorum. Çünkü münzevî yaşıyorum. Bu kanunlar hususî
menzillere girmez.
Bir ihtar: Bu iki aydır gayet dikkatle ve ince elekle elemek suretiyle;
hem Isparta, hem Eskişehir mahkemeleri, hem Dahiliye Vekâleti on
senedenberi teraküm eden mahrem Kitablarımı ve hususî Mektublarımı
müsadere edip teftiş ettikleri halde gizli bir komite ve cemiyet gibi
medar-ı itham hiçbir maddeyi tesbit etmediklerini itirafla beraber, daha
tetkike devam ediyorlar. Ben de derim:
Ey efendiler! Beyhude yorulmayınız... Eğer aradığınız varsa, hiçbir
ucunu bu kadar zaman bulamadığınızdan, biliniz ki; onu idare eden öyle
acîb bir deha vardır ki, mağlûp edilmez ve mukabele edilmez. Çare-i
yegâne, onunla müsalâhadır. Yoksa, bu kadar mâsumlara zarar vermek ve
ezmek yeter! Belki Gayretullaha dokunur, galâ (kıtlık) ve veba gibi
belâlara vesile olur. Halbuki benim gibi asabî ve en gizli olan Sırrını
yabanî adamlara çekinmeyerek söyleyen ve Divan-ı Harb-i Örfî'de
meşhur ve pek merdane ve Fedakârane Müdafaatı yapan; ve ihtiyarlık
zamanında en ziyade âkıbeti tehlikeli ve meçhul sergüzeştlerden
sakınmağa meslekçe mecbur olan bir adama, böyle hiç keşfedilmeyecek
komiteciliği isnad etmek, belâhet derecesinde bir safdilliktir, veyahut bir
entrikadır.
Hey'et-i hâkimeden bir hakkımı isterim. Benden müsadere edilen
Kitablarımın bence bin liradan ziyade kıymetleri var. Ve Onların mühim
bir kısmı, on iki sene evvel Ankara kütüphanesinde iftihar ve teşekkürler
ile kabul edilmiş. Hususan, sırf uhrevî ve imanî olan On Dokuzuncu
Mektub ile Yirmi Dokuzuncu Sözün benim için çok ehemmiyetleri var;
benim mânevî Servetim ve Netice-i Hayatımdırlar; ve İ’caz-ı Kur'ânînin
on kısmından bir kısmının cilvesini göze gösterdikleri için fevkalâde
bence kıymetleri var. Hem Onları, kendime mahsus olarak yazdırıp
yaldızlatmışım. Hem, ihtiyarlığımın gayet hazin hâtıratına dair olan
İhtiyarlar Risalesi'nin üç-dört Nüshalarından bir tanesini kendime mahsus
yazdırmıştım. Madem muaheze edilecek hiçbir dünyevî madde içlerinde
yoktur; onları ve arabî Risalelerimi bana iade etmenizi bütün Ruhumla
istiyorum. Hapiste ve kabirde dahi olsam, o Kitablarım, bu garip
dünyanın