Page 237 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 237

ESKİŞEHİR   HAYATI                                                                                                        239


           etmek  isteyen  ve  hiçbir  te'sir  karşısında  mağlûp  olmayan  ve  Vicdan-
           larındaki Hiss-i Adaletle hükmeden bu mahkeme; bizi, Şükrü Kaya Beyin
           şahsı hakkında dinleyeceklerini bilseydim, en evvel biz, Şükrü Kaya'nın
           şahsı aleyhine ikame-i dâvâ edecektik. Çünkü; bir senedenberi, her gün
           veya  her  hafta  hakkımızda  rapor  isteye  isteye  aleyhimize  casusların,
           zabıtaların nazar-ı dikkatini celbettirip, Kurban koyunu gibi kesmek için
           bizi  beslettiriyordu.  Mahkeme  ise;  Adaletten  başka  hiçbir  şey  düşün-
           memek lâzım gelirken ve hakikaten mahkeme içindeki zatlar da Adalete
           tam  bağlı  oldukları  halde,  yüksek  makamdaki  Şükrü  Kaya  gibi  şahsın
           te'siratına  karşı  dayanamadıkları  için,  bizi  tahliye  edemeyip  sürün-
           dürüyorlar. Mahallî hükûmet olan Isparta Valisi ve zabıtası ise, herkesten
           ziyade bizi ve Ispartalı bîçare, mâsum mevkufları himaye etmek ve bir an
           evvel kurtulmasına sa'yetmeleri Vazife-i Vicdaniyeleri iken, bilâkis çok
           mânasız  ve  asılsız  bahaneler  ile  Isparta  mevkuflarının,  hususan  muhtaç
           ve fakirlerin tâyinlerini verdirmeyip, açlıkla sefalete düşmeleri için onları
           ezdirmeye çalışıyorlar. İşte bu hale şekva değil, belki ağlamanın nihayet
           derecesini  gösteren  bu  acı  hale,  o  çocuk  gibi  gülmek  ile  mukabele
           ediyoruz ve Tevekkül edip, işimizi Aziz-i Cebbara havale ediyoruz.

                                             * * *

                 Ma'sum Kardeşlerimin Mazlumiyetinden Gelen Feryatlarının
            İşitilmediği ve Benim de Onlarla Konuşturulmadığım Bir Zamanda,
              Onların Me'yusiyetlerine Bir Teselli Vermek için Yazdığım Bir
                                         Fıkradır

                           (Bu makam münasebetiyle ilâve edilmiştir)

               Hafîz-i  Zülcelâlin  Hıfz  ve  Himayetine  bakınız  ki;  mes'elemiz
           münasebetiyle  Risale-i  Nur'un  Risaleleri  adedine  muvafık  olarak,  yüz
           yirmi  küsûr  adamın  mahrem  evrakları  ile  istintakta  oldukları  halde;  ve
           ecnebilerin  entrikalariyle  ve  muhalif  komitecilerin  dolaplariyle  mevcud
           ve  münteşir  müteaddid  cemiyetlerin  hiçbirisiyle,  Risale-i  Nur'un  hiçbir
           şakirdinin  münasebetdarlığını  gösterecek  hiçbir  madde  bulunmaması,
           gayet zâhir ve parlak bir Himaye-i Rabbaniyedir. Muhafaza-i İlâhiyyeye
           ve  İmam-ı  Ali  (R.A.)  ve  Gavs-ı  A'zam  (K.S.),  Risale-i  Nur'a  aid
           Keramet-i  Gaybiyelerini  cidden  te'yid  eden  bir  İnayet-i  Rahmaniyedir.
           Kırk ikilik bir top güllesini, kırk iki mâsum
   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241   242