Page 236 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 236
238 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
Bir zaman, bir padişahın müptelâ olduğu bir hastalığın ilâcı, bir
çocuğun kanı imiş! O çocuğun pederi, çocuğu, hâkimin fetvasiyle bir
para mukabilinde padişaha vermiş. Çocuk, mecliste ağlamak ve şekva
yerine gülmüş. Sormuşlar:
- Neden istimdad etmiyorsun, şikâyet etmiyorsun, gülüyorsun?
Demiş ki:
- İnsan, musibete giriftar olduğu vakit; evvel pederine, sonra hâkime,
sonra padişaha şekva eder. Benim pederim, beni kesilmek için satıyor;
işte hâkim de ölmekliğime karar veriyor; işte padişah benim kanımı
istiyor... Bu antika ve pek garib ve şekli çok çirkin ve hiç görülmemiş bu
hale karşı, ancak gülmek ile mukabele edilir.
İşte, ey Şükrü Kaya Bey! Biz de o çocuk hükmüne geçtik. Derdimizi;
evvel mahallî hükûmetteki valiye, sonra mahkeme adaletine, sonra
Dahiliye Vekâletine müracaat edip mazlumiyetimizi beyan ederek
zalimlerden bizi kurtarmak için arzuhal etmek mukteza-yı hal iken,
gördük ki: En son şekvamızı dinleyecek Dahiliye Vekilinin hakkımızda
kapıldığı asılsız evhamına bir Hakikat rengi vermek ve hatâsını örtmek
fikriyle hatâsında ısrar etmesi daha büyük bir hatâ olduğunu düşün-
mediğinden; dûçar olduğu gurur hastalığına, kanımızı istiyerek, bizi
asılsız bahanelerle perişan etmek istiyor. Biz de Şükrü Kaya'nın şahsını,
Dahiliye Vekili olan Şükrü Kaya Bey'e şekva ediyoruz. (Hâşiye) Eğer
serbestiyeti tam muhafaza
------------------
(Hâşiye): Şükrü Kayanın ne derece asılsız evhama kapılıp garaz ettiğine delil şudur
ki: Benim gibi kimsesiz ve üç - dört bîçare arkadaşlarımı mahkemeye vermek için, kendisi
Ankara'dan yüz jandarma ve on beş-yirmi polis beraber alıp, güya Isparta'daki jandarma
kuvveti ve bir fırka asker kâfi gelmiyormuş gibi ortalığa bir dehşet vermesidir. Acaba bir tek
polisin ve bir tek jandarmanın eli ile yapılacak bir vazifeyi, millete iki - üç bin lira zarar
verdirip, sonra tahliye edilen bîçare masumları; Isparta'dan tâ Eskişehire beş yüz lira nakliyata
sarfettirmek ve o bîçareleri binlerce zararlara uğratmaktan başka, hayat-ı içtimaî arasındaki
mevkilerini sarsıntılara düçar etmek gibi mühim hadiseleri icad etmekle, ne derece Dahiliye
Vekâletinin tedvirine ve asayişi te'mine ve bu bîçare milletin istirahatla çalışmalarına zarar
verdiğini gösteriyor. Demek bil'iltizam, hiçden büyük bir hadiseyi icad etmek garaziyle o
vaziyeti göstermiş; habbeyi yüz kubbe yaparak, dahiliyenin en ziyade sükûnete muhtaç
olduğu bir zamanda böyle her tarafı sarsacak bir vaziyeti icad etmek ve kanunsuz kanun
namına amel etmek, kanunca mühim bir cürüm yaptığını iddia edip, Şükrü Kayanın şahsını,
Dahiliye Vekili olan Şükrü Kaya Beye şekva ediyoruz.