Page 366 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 366
368 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
kadar muntazam, esrarlı ve mânalı olduğunu gösteren "Rumuzat-ı Semâ-
niye" nâmındaki sekiz küçük Risaleler ve Sûre-i Fethin âhirki Âyeti, beş
vecihle İhbâr-ı Gaybî cihetinde Mu'cizeliğini isbat eden küçük bir Risale
gibi Risale-i Nur'un herbir cüz'ü; Kur'ân'ın bir Hakikatını, bir Nurunu
izhar etmesi, Kur'ân'ın misli olmadığına ve Mu'cize ve Hârika olduğuna
ve bu Âlem-i Şehadette Âlem-i Gaybın Lisanı ve bir Allâmül-Guyûb'un
Kelâmı bulunduğuna bir imzadır.
İşte; altı noktada ve altı cihette ve altı makamda işaret edilen
Kur'ân'ın mezkûr meziyetleri ve hâsiyetleri içindir ki, haşmetli Hâkimi-
yet-i Nuraniyesi ve azametli Saltanat-ı Kudsiyesi asırların yüzlerini
ışıklandırarak, zemin yüzünü dahi bin üçyüz sene tenvir ederek Kemal-i
İhtiramla devam etmesi, hem o hâsiyetleri içindir ki, Kur'ân'ın herbir
Harfi, hiç olmazsa on Sevabı ve on Hasenesi olması ve on Meyve-i Bâkî
vermesi, hattâ bir kısım Âyâtın ve Sûrelerin herbir Harfi, yüz ve bin ve
daha ziyade meyve vermesi ve mübarek vakitlerde her Harfin Nuru ve
Sevabı ve Kıymeti, ondan yüzlere çıkması gibi kudsî İmtiyazları
kazanmış diye dünya seyyahı anladı ve Kalbine dedi: İşte böyle her
cihetle mu'cizatlı bu Kur'ân; Surelerinin İcmaiyle ve Âyâtının İttifakıyle
ve Envârının Tevafukıyle ve Semerat ve Âsârının Tetabukıyle, birtek
Vâcibül-Vücud'un Vücuduna ve Vahdetine ve Sıfât ve Esmâsına,
delillerle isbat suretinde öyle şehadet etmiş ki, bütün Ehl-i Îmânın hadsiz
şehadetleri, O'nun şehadetinden tereşşuh etmişler.
İşte; bu yolcunun, Kur'ân'dan aldığı Ders-i Tevhid ve Îmâna kısa bir
işaret olarak, Birinci Makamın onyedinci mertebesinde böyle:
ِ
ِ
ِ
ِ
ٰ ا
ُ ْا
ب ُ ُ و ج و ٰ لَع َ ى د َّل َّلا ذ د حلا دحاوْلَا دوجو ْلا بجا وْلا للّا َّلا ِ هلا ٓ ِ َلا
َ
َ ُ
ُ ٰ
َ
َ
َ
َ
ُ ُ
ُ
ِ ِ
ِ
ِ
س انج ِ َلا بو غر مْلا لو ب قمْل نا َا يبْلا ز جع م ْلا نۤارقْلا هتد حو ه ف ِ ِ دوج و
ْ َ َ
ُ ْ ُ
ُ
َ ُ
ُ ْ ُ
ْ
َ َ
َ ْ
ُ ُ
ْ َ ُ
ُ
ِ ِ
ِ
ِ
ٓ
ِماتْح ِ ِ لا ْا لا ِ مَكب ِ ق ة َ يقد ل ِّ َ ف ُك ِ ِ ِ يٰا ُّلُك ءورقمْلَا ناخْلا و ْ نْلاْا و كَلمْلا
هتا
َ
ٰ
َ
َ
ٰ
َ
ُ ُ ْ َ
َ ْ
ِ
ِ َط ا ر ْ قَا ٰ لَع ةي ُ َّ سدقْلا هتنَطْلس ُ َ ِ ِ نا ا ل َّد ا مئ َ ِ ْا لا ْ ن عون ن ِ ن م وي م ْل ت ِ ِ ِ ِ ة ٓ أم نسْلاب
ِ ِ
َ
ُ ُ َ
ْ ُ
َ
َ
ِ ْ َ ْ
ُ
ِ ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ت ه َّ ُ ُ يمكا ح ى راجْلا و نامزلا و راصعلاْا هوجو ٰ لَع و نا وْك َلا ْا و ض ر ْ َلاْا
َ
َ
َ
َ
َ َ
ٰ َّ
َ
َ
َ
ُ ُ
َ ْ
ٰ لَ ةي ع ُ َ ِ نار ُّ َ َّ ل ن و ا ةيِو ع ن مْلا
َ ْ َ ُ َّ