Page 4 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 4

6                                                                                          BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          bütün  İnsanlık  Âlemine  tertemiz  örnekler  vermekte  devam  eden  Nur
          Talebelerine aid’dir.

              Bir Kitabın "Mukaddeme" sini, o Kitabın hülâsası diye tarif ederler.
          Halbuki, her mevzuu müstakil bir Esere sığmıyacak kadar derin ve geniş
          olan  bu  muazzam  Kitabın  muhteviyatını  böyle  birkaç  sahifelik
          Mukaddemeye sığdırmak kabil midir?

              Bugüne  kadar  âcizane  yazdığım  manzum  ve  mensur  yazılarımın
          hiçbirisinde bu kadar acz ve hayret içerisinde kalmamıştım. Binaenaleyh,
          bu Eseri derin bir zevk, İlâhî bir neşe ve coşkun bir heyecanla okuyacak
          olanlar,  hayranlıkla  görecekler  ki;  Bediüzzaman,  çocukluğundanberi
          müstesna  bir  şekilde  yetişen  ve  bütün  ömrü  boyunca  İlâhî  Tecellilere
          mazhar olan bambaşka bir Âlim ve mümtaz bir Şahsiyettir.

              Ben, bu büyük Zatı, Eserlerini ve Talebelerini inceden inceye tetkik
          edip de o Nur Âleminde hissen, fikren ve ruhen yaşadıktan sonra, büyük
          ve eski bir Arap şairinin bir beytiyle, çok derin bir Hakikatı ifade ettiğini
          öğrendim. "Bütün Âlemi bir şahsiyette toplamak Cenab-ı Hakka zor
          gelmez..."

                                            * * *

              Gayesinin ulviyetinden, Davâsının ihtişamından ve Îmanının azame-
          tinden  Feyiz  ve  İlham  alan  bu  Kutbun  câzibesine  takılanların  adedi
          günden güne çoğalmaktadır.

              Akıllara  hayret  veren  bu  ulvî  hadise;  münkirleri  kahrettiği  gibi,
          Mü’minleri de şâd ve mesrur eylemekte devam edip gidiyor.

              İmanlı  gönüllerde  mânevî  bir  Râbıta  halinde  yaşayan  bu  İlâhî
          hadiseyi  büyük  bir  Mücahid,  Kalbleri  vecd  içinde  bırakan  bir  üslûbla
          bakınız nasıl ifade ediyor:

              "Ahlâksızlık  çirkefinin  bir  tûfan  halinde  her  istikamete  taşıp
          uzanarak her Fazileti boğmaya koyulduğu kara günlerde, Onun yâni
          Bediüzzaman'ın  Feyzini  bir  Sır  gibi  Kalbden  Kalbe  mukavemeti
          imkânsız bir hamle halinde intikal eder görmekle teselli buluyoruz...
          Gecelerimiz  çok  karardı,  ve  çok  kararan  gecelerin  sabahları  pek
          yakın olur."

              Evet, bir Sır gibi Kalbden Kalbe mukavemeti imkânsız bir halde
   1   2   3   4   5   6   7   8   9