Page 6 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 6

8                                                                                          BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ



                                         ِ
                                            ِ
              Peygamber  Efendimiz,  şu     ايبنلاْا  ةثرو  ءامَلعْلَا  yâni:  "Âlimler,

                                         ء
                                          ٓ
                                                        ٓ
                                              َ
                                           َ ْ
                                                  ُ َ َ َ ُ َ ُ
          Peygamberlerin  Varisleridirler"  Hadîs-i  Şerifleriyle  Âlim  olmanın  pek
          kolay bir şey olmadığını, İ’cazkâr Belâgatleri ile beyan buyuruyorlar.

              Zira mademki bir Âlim, Peygamberlerin Varisidir, o halde, Hak ve
          Hakikatın  Tebliğ  ve  Neşri  hususunda,  aynen  Onların  tutmuş  oldukları
          yolu takip etmesi lâzımdır. Her ne kadar bu yol; bütün dağ, taş, çamur,
          çakıl,  uçurum,  daha  beteri  tâkip,  tevkif,  muhâkeme,  hapis,  zindan,
          sürgün,  tecrid,  zehirlenme,  îdam  sehpaları  ve  daha  Akıl  ve  hayale
          gelmiyen nice bin zulüm ve işkencelerle dolu da olsa...

              İşte Bediüzzaman; yarım asırdan fazla O Mukaddes Cihadı ile bütün
          ömrü boyunca bu çetin yolda yürüyen ve karşısına çıkan binlerle engeli
          bir  yıldırım  sür'ati  ile  aşan  ve  Peygamberlerin  Vârisi  olan  bir  Âlim
          olduğunu amelî bir surette isbat eden bir Zattır.

              Kendisinin; ilmî, ahlâkî, edebî, birçok Fazilet ve Meziyetleri arasında
          beni  en  çok  meftun  eden  şey;  Onun  o,  dağlardan  daha  sağlam,
          denizlerden  daha  derin,  Semalardan  daha  yüksek  ve  geniş  olan
          İmanıdır.

              Rabbim, o ne muazzam İman! O ne bitmez ve tükenmez Sabır! O ne
          çelikten İrade! Hayal ve hatıralara ürpermeler veren bunca tazyik, tehdid,
          tazib ve işkencelere rağmen; o ne eğilmez Baş, ne boğulmaz Ses ve nasıl
          kısılmaz Nefestir!

              Büyük  İkbal'in  heyecanlı  şiirlerinden  aldığım  coşkun  bir  İlham
          neş'esi ile vaktiyle yazdığım "Mücahid" ünvanını taşıyan bir manzumede,
          aşağıdaki  mısraları  okuyanlardan,  belki  şâirane  bir  mübalâğada  bulun-
          duğumu söyliyenler olmuştur.

              Lâkin  şu  Mukaddemesini  yazmakla  şeref  duyduğum  Şaheseri  oku-
          yanlar,  vecdle  dolu  bir  hayranlıkla  anlayacaklar  ki,  Allahın  ne  Kulları
          varmış.  Eğer  bir  İman,  Kemalini  bulursa,  neler  yapar  ve  ne  Harikalar
          doğururmuş..

                        Bir azm, eğer İman dolu bir Kalbe girerse,
                        İnsan da, o İmandaki son Sırra ererse,
                        En azgın ölümler Ona zincir vuramazlar...
                        Volkan gibi coşkun akıyor durduramazlar...
                        Rabbimden iner azmine kuvvet veren İlham...
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11