Page 11 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 11
ÖNSÖZ 13
daha temiz ve berrak olan yüreklerinden kopup gelen nefesler, Kalblere
akseder etmez bambaşka tesirler icra ediyor...
Arzettiğim gibi, İmam-ı Gazalînin bundan dokuzyüz sene evvel
Ahlâk ve Fazilet sahasında yapmış olduğu Fütûhatı; bu asırda Bediüz-
zaman, İman ve İhlâs vâdisinde başarmıştır.
Evet; Hazret-i Üstadı bu müthiş Cihad meydanlarına sevkeden, hep
bu eşsiz Şefkat ve Merhameti olmuştur. Ve bunu bizzat kendisinden
dinleyelim:
Bana: "Sen şuna buna niçin sataşdın?" diyorlar. Farkında değilim;
karşımda müthiş bir yangın var.. alevleri göklere yükseliyor.. içinde
evlâdım yanıyor.. İmanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye,
İmanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi beni kösteklemek istemiş
de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında
bu küçük hâdise, bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar
görüşler..."
İstiğnası:
Üstadın; hayatı boyunca cemiyetimizin her tabakasına vermekte
olduğu binlerle istiğna örnekleri, dillere destan olmuş bir Ulviyeti haizdir.
Mâsivadan tam mânasiyle istiğna ederek, uzvî ve ruhî bütün varlığı
ile Rabbül-Âlemînin bitmez ve tükenmez Hazinesine dayanmayı,
müddet-i hayatında bir itiyat değil, âdeta bir mezheb, meşreb ve meslek
olarak kabul etmiştir. Ve bunda da ne pahasına olursa olsun Sebat eyle-
mekte hâlâ devam etmektedir.
İşin orijinal tarafı: Bu meslek, kendi şahsına münhasır kalmamış,
Talebelerine de kudsî bir mefkûre halinde intikal etmiştir. Nur deryasında
yıkanmak şerefine mazhar olan bir Nur Talebesinin istiğnasına hayran
olmamak kabil değildir...
Bakınız, Üstad; Mektubat ünvanını taşıyan Şaheserin İkinci
Mektubunda, bu mühim noktayı Altı Vecih ile ne kadar asil bir İman ve
İrfan şuuru ile izah eder:
"Birincisi: Ehl-i dalâlet; Ehl-i İlmi, İlmi, vasıta-i cer etmekle ittiham
ediyorlar.. İlmi ve Dini kendilerine medar-ı maişet yapıyorlar deyip
insafsızcasına onlara hücum ediyorlar. Binaenaleyh bunları fiilen tekzib
lâzımdır.