Page 16 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 16
18 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
bu büyük Dâvayı da, ilmî, mantıkî ve felsefî delillerle isbat eylemektir.
- O halde Üstad'ın mantık, felsefe ve müsbet İlimlerle de alâkası var?
- Evet, mantık ve felsefe, Kur'anla barışıp Hak ve Hakikate hizmet
ettikleri müddetçe Üstad en büyük mantıkçı ve en kudretli bir feylesoftur.
Mukaddes ve cihanşümul Dâvasını isbat vâdisinde kullandığı en parlak
delilleri ve en kat'î Bürhanları, Kur'an-ı Kerimin "Allah Kelâmı olduğu"
nu her gün bir kat daha isbat ve ilân eden "Müsbet İlim" dir.
Zaten felsefe, aslında hikmet mânasına geldikçe, Vacibül-Vücud
Taalâ ve Takaddes Hazretlerini, Zât-ı Bâri'sine lâyık Sıfatlarla isbata
çalışan her eser en büyük hikmet ve o eserin sahibi de en büyük
hakîmdir.
İşte Üstad; böyle ilmî bir yolu, yâni Kur'an-ı Kerimin nurlu yolunu
tâkip ettiği için, binlerle üniversitelinin Îmanını kurtarmak şerefine
mazhar olmuştur. Hazretin, bu hususta hâiz olduğu ilmî, edebî ve felsefî
daha pek çok meziyetleri vardır. Fakat onları, eserlerinden misaller
ِ
getirerek للّا ءآش نا müstakil bir eserde arzetmek emelindeyim.
ْ َ
َ ٰ
ُ
ِ
ِ
قيف و َّتلا للّا نم و
َ
ٰ َ
ْ
ُ
Tasavvuf Cephesi:
Nakşibendî Meşâyihinden, her harekâtını Peygamber-i Zîşan Efen-
dimiz Hazretlerinin harekâtına tatbik etmeye çalışan ve büyük bir Âlim
olan bir Zâta sordum:
- Efendi Hazretleri, Ulema ile Mutasavvife arasındaki gerginliğin
sebebi nedir?
- Ulema, Resul-ü Ekrem Efendimizin İlmine, Mutasavvıflar da
Ameline vâris olmuşlar. İşte bu sebebden dolayıdır ki, Fahr-i Cihan Efen-
dimizin hem İlmine ve hem Ameline vâris olan bir Zâta "Zülcenaheyn",
yâni "İki kanadlı" deniliyor... Binaenaleyh, Tarikattan maksad, ruhsat-
larla değil, Azîmetlerle amel edip Ahlâk-ı Peygamberî ile ahlâklanarak
bütün mânevî hastalıklardan temizlenip Cenab-ı Hakkın Rızasında fani
olmaktır. İşte bu ulvî dereceyi kazanan kimseler, şüphesiz ki Ehl-i
Hakikattırlar. Yâni, Tarikattan maksud ve