Page 688 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 688
690 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
ancak ve ancak Nur'un Neşriyat ve Fütuhatının genişlemesine, İnkişafına
sebebtir ve Millet-i İslâmiye nazarında itimat ve emniyet kazanmasına
medardır. Risale-i Nur'un Anadolu genişliğinde ve Âlem-i İslâm vüs'atın-
da ve Avrupa ve Amerika çapındaki maddî ve manevî Tesirat ve Fütu-
hatına ve Neşriyatına şahid olan İslâmiyet düşmanları yine bazı taarruzlar
yapmışlar. Aldığımız haberlere göre bu taarruzlardan sonra, hususan şark
vilâyetlerinde, eskisine nazaran Nur'un Fütuhatı on gün içinde on misli
fazlalaşmış. Hem böylelikle halkın nazar-ı dikkati Risale-i Nur'a ve
Üstadımıza çevrilmiş, uyuyanlar uyanmış, tenbeller harekete gelmiş,
ihtiyatsızlar ihtiyata muvaffak olmuşlardır. Bu acı taarruzlar gelip geçici
olmakla beraber, sırf bir korku ve evham yaymak kasdiyle yapılan
vesileler ve desiseli manevralardır. Ahmak Din düşmanları güya Nur
Talebelerini korkutmak sevdasiyle resmî kimseleri aldatıp tahrik ve âlet
etmeye çalışıyorlar. Acaba o gâfiller bilmiyorlar mı ki bizler Nur'un
Talebeleriyiz.. Dinsizlerin, masonların, komünistlerin mâhiyeti gayet
derecede zayıftır. Zâhiren kuvvetli gibi görünmeleri serseri bir çocuğun
bir haneyi bir kibritle mahvetmesi gibi tahribatla iş görmelerindendir.
Evet, onlar son derece zayıftırlar; çünkü, bir serçe kuşu kadar iktidarı
olmayan kendi varlıklarına güvenirler. Hem son derece zillet, meskenet
ve aşağılık içindedirler; çünkü, İnsanlara kul köle olup onlara mürailik,
riyakârlık ve dalkavukluk ediyorlar. Ehl-i İman ise, hususan Tahkiki
Îman ile Îmanı inkişaf edenler kavidirler, muazzezdirler. Onların her biri
bir Abd-i Aziz ve bir Abd-i Küllîdirler; çünkü onlar, bir Kadîr-i Zülcelâle
ve bir Hakîm - i Zülkemale ve bir Hâlik - ı Kâinata ve bir
ِ
ِ
ر َلاْا و ت ا وم س لا ب ر 'a ve bir دق شَ َ ء ِّ ِلُك ٰ لَع َ َ و وه e İbadet
ر
ض
ي
َ
َ ُ
َ ُّ
َ
َّ َ ٰ
ْ
ٌ
ْ
ederler.. kulluk ederler... O'na intisab ederler.. hem istinad ederler.
Bu gizli Din düşmanları ve münafıklar çoktandır anladılar ki, Nur
Talebelerinin kefenleri boyunlarındadır. Onları, Risale-i Nur'dan ve
Üstadlarından ayırmak kabil değildir. Bunun için şeytanî plânlarını,
desiselerini değiştirdiler. Bir zayıf damarlarından veya sâfiyetlerinden
istifade ederiz fikriyle aldatmak yolunu tuttular. O münafıklar veya o
münafıkların adamları veya adamlarına aldanmış