Page 689 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 689
RİSALE-İ NUR 691
olanlar dost suretine girerek, bazan da Talebe şekline girerek derler ve
dedirtirler ki: "Bu da İslâmiyete Hizmettir; bu da onlarla Mücadeledir. Şu
malûmatı elde edersen, Risale-i Nur'a daha iyi Hizmet edersin. Bu da
büyük eserdir." gibi bir takım kandırışlarla sırf o Nur Talebesinin
Nurlarla olan meşguliyet ve Hizmetini yavaş yavaş azaltmakla ve başka
şeylere nazarını çevirip, nihayet Risale-i Nur'a çalışmaya vakit bırakma-
mak gibi tuzaklara düşürmeye çalışıyorlar. Veyahut da maaş, servet,
mevki, şöhret gibi şeylerle aldatmaya veya korkutmakla Hizmetten
vazgeçirmeye gayret ediyorlar. Risale-i Nur, dikkatle okuyan kimseye
öyle bir Fikrî, Ruhî, Kalbî İntibah ve Uyanıklık veriyor ki, bütün böyle
aldatmalar, bizi Risale-i Nur'a şiddetle sevk ve teşvik ve o dessas
münafıkların maksatlarının tam aksine olarak bir tesir ve bir netice hâsıl
ediyor. للّا ن اح ُ ف س ب ... Hattâ öyle Nur Talebeleri meydana gelmektedir
َ ْ َ َ
ٰ
ki, asıl Halis Niyet ve Kudsî Gayeden sonra -bir sebeb olarak da-
münafıkların mezkûr plânlarının inadına, rağmına dünyayı terk edip
kendini Risale-i Nur'a vakfediyor.. ve Üstadımızın dediği gibi diyorlar:
"Zaman, İslâmiyet Fedaisi olmak zamanıdır."
ر ب َ ِّ ِل ضف ن ِ ِ ِ ٰ َ للّ ه ٰذ ا م دمح َا ْل
ُ ْ َ
ْ َ ْ
Bizim Hizmet-i İmaniyeye nazaran cam parçaları hükmündeki
siyasetle alâkamız yoktur. Diyanet Riyaseti ehl-i vukuf raporunda:
"Risale-i Nur Kitablarında siyaseti alâkadar eden mevzular yoktur."
demiştir. Hatta o zaman, yine Afyon savcısı da iddianâmesinde: "Bediüz-
zaman ve Talebelerinin faaliyeti siyasî değildir." diye hükmetmiştir.
Evet, Risale-i Nur Şakirdlerinin meşgul olduğu Vazife, en muazzam olan
mesail-i dünyeviyeden daha büyüktür. Siyasetle uğraşmıya vaktimiz
yoktur. Yüz elimiz de olsa, ancak Nur'a kâfi gelir. Amerika, ingiliz kadar
servetimiz de olsa, yine Îmanı Kurtarmak Dâvasına hasredeceğiz. Hem
bir takım siyasî işlerle veya bir takım bâtıl cereyanlarla ve fikirlerle
uğraşmaya zamanımız yoktur. Ömrümüz kısadır. Vaktimiz dardır.
Üstadımızın dediği gibi, "Fena şeylerle meşguliyet fena tesir eder. Fena
iz bırakır." Hususan böyle bir asırda "Bâtılı iyice tasvir etmek sâfi
zihinleri idlâldir." Evet menfilikleri öğrenerek mücadele edeceğim gibi
saf bir niyetle başlayıp menfi şeylerle meşgul ola ola Dînî bağları ve Dînî
Salâbet ve Sadakatı eski haline nazaran gevşemiş olanlar olmuştur.