Page 217 - Evrimcilerin Yanılgıları
P. 217
M‹LL‹YET GAZETES‹
30 Temmuz 1998 Say›s›ndaki Yan›lg›lar 215
zorunda kalm›flt›r.
Nükleik asitlerin yap›tafllar› olan nükleotidlerdeki adenin, timin, gu-
anin, sitozin ve urasil isimli baz gruplar›ndan hiçbiri "ilkel atmosfer" denen
flartlarda sentezlenememifltir. Evrimci araflt›rmac›lar baz› sentez giriflimle-
rinde bulundularsa da deneylerinde ilkel atmosferde bulunma ihtimali ol-
mayan gazlar ve flartlar kulland›klar› için bu deneyleri geçersiz say›lm›flt›r.
Yeryüzündeki tüm karbon atomlar› denizlere aksa bile, nükleotidlerdeki ri-
boz, deoksiriboz gruplar›n› oluflturmaya yetecek yo¤unlu¤a ulaflamamakta-
d›r. Nükleotidlerin 3 ana parças›ndan biri olan fosfat grubu için gerekli olan
fosfor atomlar› ne atmosferde ne de denizlerde serbest olarak bulunmamak-
tad›r. Polimeraz isimli özel enzim olmadan, nükleotidlerin aralar›ndaki 3'-5'
Ba¤lar› ad› verilen ba¤lar› kurmak mümkün de¤ildir. Nükleotidlerin birlefl-
tirilmesi ve nükleik asitlerin ço¤alt›lmas› için birçok enzime, bu enzimleri
oluflturan proteinlerin sentezlenmesi için de nükleik asitlere ihtiyaç vard›r.
Bu durumda, önce proteinlerin mi yoksa nükleik asitlerin mi olufltu¤u soru-
nunu evrim mant›¤› içinde çözmek mümkün de¤ildir.
Dolay›s›yla evrim teorisi daha canl›l›¤›n bafllang›c› aflamas›nda, ya-
ni ilk canl› hücrenin en küçük proteinin ya da bunun genetik bilgisinin
nas›l olufltu¤u safhas›nda ç›kmaza girmifl ve daha ileri gitme flans› olma-
yan bir teoridir. Canl› hücresindeki tek bir proteinin ortaya ç›k›fl›n› bile
aç›klayamayan bir teorinin çeflitli maymun türlerine ait kafataslar›n›, ke-
mikleri art arda s›ralay›p "iflte evrim" demesinin çocukça bir saçmal›k
olaca¤› ortadad›r.
Tüm bunlardan anlafl›laca¤› üzere, Ruacan'›n dedi¤inin aksine, ne arke-
oloji ne antropoloji ne de biyokimya evrimi do¤rulamakta, aksine bütün bu
bilim dallar› evrimin tamamen geçersiz bir iddia oldu¤unu her alanda orta-
ya koymaktad›r.
Evrimciler, teorilerinin bu ç›kmazlar›n› görmek yerine, klasik demago-
jileriyle konuyu geçifltirmeye, kal›plaflm›fl cümlelerle ve Latince terimlerle
bilim tarihinin en büyük yalan›n› has›ralt› etmeye çal›flmaktad›rlar.
Bütün bu gerçeklere ra¤men Ruacan, yandafl› olan di¤er yerli evrim-
ciler gibi, dünya literatüründen habersiz oldu¤u için, daha hala 50 y›l ön-